Kandırma…
Aldatma…
Yaftalama…
Gerçekleri saptırma…
Kumpas kurma…
Düzmece videolarla siyaset yapma anlayışı diyebiliriz…
Dersek haksızlık mı yaparız?
Ayıp mı ederiz?
Hayır…
AKP’lerin önde gelenleri yaptıklarını inkar etmiyor ki… Dibine kadar kullanıyorlar. Dibine kadar savunuyorlar. Erdoğan’ın seçim kazanmasında montaj video çok etkili oldu… Kendi de kısık sesle gerçi montaj dedi ama o kurgulanmış kaseti göstermekten çekinmedi.
AKP İstanbul için benzer hazırlıklarda olduğu geçen gün ortaya çıktı. Halk otobüsünü kiralamışlar. Bozuk gibi gösterip adeta stüdyo kurup çekim yapmışlar. İstanbul’da otobüsler bu halde diye yayınlayacaklardı herhalde…
2019 İstanbul seçimleri öncesinde Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkardıkları gibi… Abdullah Öcalan’ın mektubunu Anadolu Ajansı vasıtasıyla yayınladıkları gibi…
Öcalanlar İmamoğlu’na oy vermeyin diye Kürt seçmene çağrı yapıyordu. Şikayet edildi. Savcılık bu yayınları Öcalanların ifade özgürlüğü ve basının haber verme özgürlüğü kapmasında buldu. Dosyayı kapattı…
Mesela seçim öncesi HDP’nin yerine kurulan DEM partisi Öcalan’ın bir demecini yayınlasa yer yerinden oynar…
Suçluyu övmek, suç örgütü elebaşısının fikirlerini yaymak gibi bir dizi nedenle soruşturma üstüne soruşturma açılır, ceza üstüne ceza verilir…
Bunu yapan iktidar partisi olunca ifade özgürlüğü oluyor!
Kim ne derse desin bu ilkede fiilen ikili hukuk sistemi var… İktidara yakın olanlara uygulanan hukuk başka, muhaliflere uygulanan hukuk başka…
Daha somut örnek… Yedi yıl İçişleri Bakanlığı yapan Süleyman Soylu birkaç yıl evvel İstanbul Belediye’sinde çalışan 550 kişinin terör örgütleriyle ilişkili olduğunu söylemişti. Hatta elinde kırmızı dosya ile canlı yayınlara çıkıp bu dosyayı açmayayım bende kalsın demişti…
Dava konusu oldu. Bir belediye çalışanı üç kuruşluk tazminat davası açtı. Dava biteli çok oldu ama kamuoyunun yeni haber oldu…
İBB’de 550 terörist çalışıyor diyen Süleyman Soylu ifadesinde ‘elindeki bilgileri siyaset yapma özgürlüğü ve düşünce ve kanaat açıklama özgürlüğü kapsamında açıkladığını’ söylemiş…
Şu hale bakın…
Ülkenin İçişleri Bakanı İBB’de 500 terörist olduğunu ilan ediyor. Elinde bilgi yok, belge yok, kanıt yok. Çünkü İBB’de terörist yok…
Besbelli… İftira atmış…
Yalan söylemiş…
Halkı aldatmaya çalışmış….
Savunmasında diyor ki siyaset yapma özgürlüğü … Ben de soruyorum AKP’nin siyaset anlayışı bu mu? Seçim almak için her yol mubah mı?
Soylu’nun sözleri bunla sınırlı değil. İmamoğlu kazanırsa çocuklarımızı parka içimiz rahat nasıl götüreceğiz dedi. Park ve bahçelerde PKK militanlarının çalışacağını kastetti…
Daha da ötesi İSKİ’yi girecekler ya sularımızı zehirlerlerse dedi.
Hiçbir olmadı…
Bunu söyleyen İçişleri Bakanı!...
Şimdi yiyor ki bu düşünce ve kanat özgürlüğü…
Hayır değil. Halkı korku ve paniğe sevk etmek. İSKİ ve Park ve Bahçeler müdürlüğünde çalışan Kürt vatandaşları zan altında bırakmak…
İşin içinde Soylu olunca iftira atmanın, halkı aldatmanın, yalan söylemenin adı siyaset yapma özgürlüğü oluyor…
Korkarım; 31 Mart seçimlerine kadar daha çok iftira, kumpas, yaftalama, düzmece kasetlere tanık olacağız…
Korkarım!..