Tezkan, yazısında, "AKP İstanbul/ Ankara /Antalya/Adana gibi kentleri geri alırsa gücüne güç katar. Aslında yalnız İstanbul’u geri alması bile moral motivasyon açısından yeter. Diğerlerini de geri alırsa kendileri için ballı börek olur. Daha otoriter, daha baskıcı bir dönem başlar. Çünkü bu sonuç; tek adam düzenin kalıcı olmasının onaylandığı anlamına gelir" yorumunu yaptı.
Tezkan, muhalefetin 2019'daki bir başarı gösterdiği, hatta yeni belediyeler aldığı senaryoyu iktidar açısından şu şekilde değerlendirdi:
"Bu durumda AKP yani Erdoğan ülkeyi yönetemez hale gelir. Sandığı seçmenin önüne koymak zorunda kalabilir. Niye mi böyle düşünüyorum? Şu anda dolar mevduat hesapları yüzde 67’yi aştı. Yani bankalardaki mevduat hesaplarının yüzde 67’si döviz cinsinden. Bunun anlamı şu… Türk milleti kendi parasına olan güveni kaybetti… Türk milleti uygulanan ekonomik programdan umudunu kesti… Türk milleti sığınacak liman olarak ABD parasını görüyor… Türk milleti bu iktidarın ekonomiyi düzlüğe çıkaracağını düşünmüyor… Türk milleti altına yatırım yaparak yaşamını sağlama almaya çalışıyor...İktidar yerel seçimde ağır bir darbe yerse bu ipler iyice kopar… Feriştahı gelse ekonomiyi toparlayamaz…"
"Muhalefet kaybederse..."
Tezkan, muhalefet açısından yerel seçimlerin kaybedildiği senaryoyu da yazarken, "CHP’de büyük kavga çıkar, bölünmeye kadar gider… İyi parti tabela partisi olma yolunda önemli mesafe kaydeder. Milletvekillerinin önemli bölümünü MHP ve AKP’ye kaptırabilir… Yeşil Sol Parti (yani HDP) Güneydoğu’daki illeri alsa bile seçilen belediye başkanları göreve başlamadan yerlerine kayyum atanır. 2019’da olduğu gibi… Ülke muhalefetsiz bir döneme girer… Muhalefetin adı vardır ama toplum gözünde fiilen yok hükmündedir!" diye ifade etti.