Türkiye’deki insan davranışlarını anlamak zor. Tercihlerinin kökenine inmek bir hayli emek istiyor…
Önümüzdeki dönem bu durumu analiz eden, etmeye çalışan…
Sosyologların…
Psikologların altın yılları olacaktır...
Siyaset bilimcileri de işin içine katmamız lazım. Onlara da çok iş düşüyor…
Erdoğan’ın politikasını çözümlemek, davranış biçimini anlamak için bu üç bilim dalının kafa kafaya vermesi geriyor…
Dünyada birçok lider hayal satıyor. Birçok lider gerçek gündemi kamufle edip, düzmece sorunlarla halkı meşgul ediyor. Birçok lider bu politikayla koltuğunu koruyor…
En başarılısı kim derseniz; tartışmasız Tayyip Erdoğan…
Önceki gün yaptığı konuşma şapka çıkarttı. Sanki bu ülkeyi 21 senedir kendisi yönetmiyormuş gibi davrandı.
Şimdi diyeceksiniz ki zaten hep yapıyor… İktidardayken muhalefetmiş gibi davranıyor. Dünyada bunu bu kadar başarılı yapan başka lider yok…
Ama önceki gün zirve yaptı…
‘Türkiye’yi faiz ve enflasyon cenderesinde tutmak isteyenlerle boğuşarak bugünlere geldik’ dedi…
Peki kim Türkiye’yi bu cenderede tutmak istiyor?
Orası belli değil. Söylemiyor. Sözü ortaya… Ne anlarsan anla!...
Ayrıca enflasyonu patlatan kendisi…
Ama üstlenmiyor…
Oysa, kimsenin kabul görmediği, yalnız kendinin ve Saray’daki destekçilerinin inandığı ‘faizi indirirse enflasyonda iner’ yaklaşımını gece yarısı emirle uygulamaya koydurdu.
Türkiye’yi deney tahtası yaptı…
Enflasyon uçtu…
Ya Faiz?..
Faiz başlı başına bir hikaye… Nebati Bakan Türk mucizesi; diye Kur korumalı mevduat başlattı.
Ülkeyi diz çöktürdü…
Şimdi, Merkez Bankası el altından bankalara mevduat faizini artırmaları için baskı yapıyor. Mucize dedikleri kur korumalı mevduat uygulamasından kurtulmanın yollarını arıyorlar…
Ayrıca … Faiz bu ay ‘nas’ sınırını aşacak. Biliyorsunuz ‘nas’ sınırı Erdoğan için yüzde 19… Kanuni Sultan Süleyman için yüzde 12 idi…
Naci Bey faizi yüzde 19’a çıkardığı için kovulmuştu. Gaye Hanım politika faizini yüzde 17,5’tan yüzde 20’ye çıkartır mı?
Nas maz tanımıyorum der mi?
Erdoğan izin verir mi?
Bilemedim… Ama Erdoğan yaşam pahalılığı sonunu çözmek için çaba sarf ediyormuş!
Ne yapıyor?
Bütçe açığını kapatmak, Saray harcamalarını sağlamak için benzine, mazota zam yaparak yaşam pahalılığını dizginlemesi mümkün mü?
Değil fakat, sanki benzine zam yapmasının kendi elinde olmayan nedenlerden kaynaklandığını, dünyadaki kötü gidişin bizi de etkilediğini söylüyor…
Vallahi billahi insanlar inanıyor…
İnanmayan çıkarsa, ‘geçinemiyoruz’ diye bağıran olursa… ‘Açım’ diye haykıran çıkarsa…
Polis takıyor ters kelepçeyi doğru kodese…
İktidarın en büyük şansı muhalefet. Parlamento dışı muhalefet bastırıldı yok edildi. Parlamento içi muhalefet ise başka havada…
İyi Parti lideri Akşener’e yakın adlardan Lütfü Türkkan demiş ki:
‘Türkiye’yi kaybettin belediyeleri kazansan ne olur kazanmasan ne olur’
Geçen akşam Halk TV’de söyledim… İyi parti bu mantıktaysa belediyeleri kaybetsek ne olur anlayışındaysa Erdoğan daha çok ekmek yer…
Daha çok seçim kazanır…
Türkkan gibi düşünen İyi partililer farkında mı?
Muhalefet büyük kentlerde (İstanbul ve Ankara kilit) sıfır çekerlerse 2028 senesinde ne İyi parti diye bir parti kalır ne de muhalefet…