“Milli Güvenlik konularında birlikte çalıştığımız emekli komutanlardan oluşan değerli bir ekibimiz var. Bu ekiple sınır güvenliği ve terörle mücadele konusunda bir çalışma yaptık” diyen Akşener, Sözcü yazarı Saygı Öztürk’e, bu çalışmanın esaslarını şöyle aktardı:
“– Daha etkin bir hudut güvenliği ve terörle mücadele için Genelkurmay Başkanlığı yine Kuvvetleri emrine alacak. Milli Savunma Bakanlığı (MSB) bürokratik köprüyü sağlayacak. Siyasiler orduya karışmayacak. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) liyakate göre atamaları Yüksek Askeri Şura (YAŞ) yapacak.
– Güney Ordu Komutanlığı adı altında etkin bir yapı oluşturulacak. Suriye, Irak ve İran bölgelerinde 3 ayrı özel müşterek Hudut Kolordusu. Buna bağlı Hudut Tugayları olacak.
– Etkin bir hudut güvenliği için gerekli yasal düzenlemeler yapılacak. Hudut birliklerinde görev yapacak hudut sınıfı olacak bunların özlük hakları ayrıca düzenlenecek.
– Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt yönetimi yaratılmasına müsaade edilmeyecek. Siyasi temaslar ile Suriye devleti tarafından bunun güvencesi verilmesi sağlanacak. Bu ordunun kurulmasından sonra komando birlikleri asli görevlerine dönecek.
– Batıdan gelebilecek tehditlere yönelik de tedbirli olunacak.
– Sınır birlikleri insansız hava araçları SİHA ve İHA'larla takviye edilecek.
– TSK'nın sözleşmeli personeli olmayacak herkes kadroya alınacak. Askeri hastaneler ve askeri okullar yeniden açılacak.”
Ahmet Zeki Üçok: Bu sorunları kökünden çözmek için özel bir ordu kurmayı planlıyoruz
Projenin hazırlanmasında görev alan emekli Albay Ahmet Zeki Üçok da Sözcü’nün sorularını şöyle cevaplandırdı:
“Her gittiğimiz yerde ‘PKK ve terör konusunda ne yapacaksınız, milyonlarca Suriyeli, Afganlı göçmen ülkemizi işgal ettiler siz bu sorunları nasıl çözeceksiniz sorularına muhatap olduk. Şunu çok açık olarak belirtmeliyim:
Biz, Türkiye'de bulunan Suriyeli, Iraklı, Afganlı ve diğer ülke vatandaşı yabancıları bir Milli Güvenlik ve beka sorunu olarak görüyoruz. Başta PKK olmak üzere FETÖ, DEAŞ, Hizbullah her türlü teröre karşıyız ve çözmeye kararlıyız. Terör ve Suriyeli göçmenler konusuna o kadar önem veriyoruz ki bu sorunları kökünden çözmek için özel bir ordu kurmayı planlıyoruz.
Unutanlara hatırlatmak isterim, Kıbrıs Harekâtı sonrasında Yunanistan ile durumun gerginleşmesi ve savaş ihtimalinin artması üzerine Ege Denizi'ndeki haklarımızı korumak için NATO'dan bağımsız olarak 20 Temmuz 1975 tarihinde Ege Ordusu kuruldu.
Ülkemizdeki terör eylemlerinin neredeyse tamamı güney sınırlarımızda meydana geliyor. Kaçak göçmenlerin hemen hemen hepsi güney sınırlarımızdan giriyor. Türkiye'nin en uzun kara sınırına sahip Suriye ve Irak sınırının güvenliğini sağlamak ve terörle mücadelede harekât etkinliğini artırmak için tıpkı Ege Ordu Komutanlığı gibi sadece bu bölgeye ve bu amaçlara hizmet amacıyla özel niteliklere sahip profesyonel, etkili, operasyonel bir kuvvet olarak Güney Ordu Komutanlığını kuracağız.”