TELE1 ve ABC Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ile gazeteci- yazar Prof. Dr. Emre Kongar'ın gündemi değerlendirdiği '18 Dakika' programında, Adnan Oktar operasyonu, Man Adası Belgeleri, CHP'li milletvekillerinin tutukluluğunu, Menzil tarıkatının kurumlar içerisindeki yapılanması ve Suruç katliamının yıldönümü ele alındı.
CHP'Lİ VEKİLLERİN TUTUKLULUĞU
Yanardağ;
''Totaliter bir rejim inşa edilmeye başlandı kararnameler ile 4 bin sayfayı aşan ayrıntılı düzenlemeler yapıldı. Esas olarak bunun tartışılması gerekirken muhalefet partilerinin kendi iç sorunlarıyla ilgili tartışmaya gömülmüş olması talihsizlik olarak değerlendirilebilir. Örneğin Enis Berberoğlu’nun tutukluğuyla ilgili verilen karar anayasaya uygun değildir. Bu şu an geçerli olan anayasaya bile aykırıdır.
Bir mahkeme anayasanın bu emredici hükmüne uymuyor. Yargıtay uymuyor. Meclis kendi alanına yapılan bu müdahaleyi içine sindiriyor. Çünkü CHP milletvekili. Çünkü CHP dokunulmazlıklar konusunda bir tuzağa düşürüldü. Böyle bir tuzağa düşürülen CHP’nin milletvekilleri içeride. FETÖ’ye ilk FETÖ diyen Eren Erdem içeride.'' ifadelerini kullandı.
MENZİL TARİKATI
Yanardağ;
''Beşir Derneği diye bir dernek var. Beşir Arapça 'insan' demek. Çağlayan’dan insanlar çocukluğumda Raşit Erol'a giderlerdi içkiyi bırakmak için. Böyle söylentiler vardı. Biz de garip garip bakardık. İkiyüzlülük vardı bu insanlarda, seyircilerimiz bağışlasın deyim yerindeyse ‘her haltı yiyiyorlar’dı.
Bu Menzil tarikatının Beşir Derneği’ne izin almaksızın para toplama yetkisi verilmiş. Kamu yararı için bağış toplanması gerekiyor. Bunun için Cumhuriyet’in temel ilkelerine karşı olmamak gerekiyor.
Ve Sağlık Bakanlığı’nda aktif durumdalar. Bir tarikattan diğerine veriyorlar bu kurumları.
İnsanlar tarikatlere operasyon beklentisi içerisinde fakat operasyonu geçtik kurumlar bu tarikatlere tahsis ediliyor.'' şeklinde konuştu
Emre Kongar ise Merdan Yanardağ'ın sözlerine ek olarak ''Beşir Derneği’ne MEB anlaşma yapıp gönüllü ders verme hakkı tanınmış mı? Evet.'' açıklamasını yaptı.
MAN ADASI
Yanardağ;
''Bu belgelere sahte denilemedi. Politikacıların politika dışı örneğin ticari faaliyetlerini izlemek suç haline getirildi. Zaten tüm yolsuzluk burada dönüyor.'' açıklamasını yaptı.
ADNAN OKTAR OPERASYONU
Merdan Yanardağ;
''11 yaşındaki çocukların cinsel istismara uğradığı kapalı bir çeteyle karşı karşıyayız.'' ifadelerini kullandı.
Emre Kongar;
''Adnan Hoca’nın Harun Yahya adıyla yazdığı evrim karşıtı kitaplar neredeyse öğrencilere okutuluyor. İşaret etmek istediğim nokta ise; iktidar yanlısı dinci kalemşörlerle Davutoğlu yanlıları arasında ciddi bir kavga çıktı bu konuda. İktidarın kalemşörleri diğer tarikatlere diyorlar ki ''Ey tarikatler ey cemaatler dikkat edin adımınızı denk atın bir güç vardır O da Recep Tayyip Erdoğan’dır.'' ifadelerini kullanırken ''Eskiden olduğu gibi din adına fetva vermeye ahkam kesmeye tenezzül etmeyin diyorlar.
Davutoğlu taraftarı olanlar da bunlara yüklenmeyin bugün onlara yarın size yapılır diyorlar. Heyecanla ve utanarak izliyorum bu iki hizibi. Her ikisinin de nereye gideceği belli değil. Tek adam rejiminde Erdoğan’ın dediği olacak bu belli.
Adnan Oktar operasyonu MEB’de yayınlanan Harun Yahya rumuzlu kitaplara kadar uzanmadıkça operasyonun ciddiyetinden şüphe duymak gerek.'' şeklinde konuştu.
KIBRIS BARIŞ HAREKATI
Merdan Yanardağ; ''CHP’nin uzun süre sonra iktidara geldiği bir harekat. Bu yıldönümünün önemi şurada: Yunanistan’da bir albay cuntası var ve demokratik muhalefeti tasfiye ettiği gibi sağı’da tasfiye eden faşist bir cunta var. Kıbrıs’ı da kendilerine bağlamak istiyorlar. Bu harekat sonucu hem bu cunta düşüyor hem de Kıbrıs’da ki faşist yapı kaybediyor.'' diyerek sözlerine devam etti.
SURUÇ KATLİAMI
Yanardağ; ''Bombalı saldırıyla solcu gençlerimizin katledildiği bir gün bugün. 7 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye büyük bir kaosa sürüklendi. IŞİD denilen bu şeriatçı terör örgütü ülkemizde üst üste bombalı eylemler düzenleyip insanlarımızı katletmeye başladı. Gönüllü şekilde yola çıkan, çocuklara yardım göndermek isteyen gençlerimizi bir parkta katlettiler. Bu katilleri sonradan anlaşıldığı üzere saldırı öncesi Emniyet ve İstihbarat izlemiş.'' ifadelerini kullandı.
KARARNAMELER
Emre Kongar;
''Çok değerli hukukçu Rona Aybay bugün İstanbul Barosunda dedi ki su anda çıkarılan kararnameler şu anda geçerli olan Anayasa’ya aykırı maddeler içeriyor.
Guardian diyor ki ''Karanlığın Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle devam ettirilmesi'' diyor. Yıllardır yazıyoruz korku imparatorluğu bu diye.''
Rona Aybay diyor ki ; ''Kuvvetler ayrılığı deniyor ve zaten yasama yürütme ayrılığı bir yalana donüştü ama önemli bir husus var sayın yargıçların dikkatine savcıların bağımsızlığı kadar savcıların bilgili ve evrensel hukuka egemen olmaları beklenir. Bağımsız ve bilgili yargıç gerekiyor demokrasi için.''