Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bugün saat 14.00'te ekim ayı için merakla beklenen faiz kararını açıkladı. Piyasa beklentilerine uygun olarak, Merkez Bankası politika faizini yedinci kez yüzde 50 seviyesinde sabit bıraktı. Bu kararla birlikte, Mart 2024'ten bu yana uygulanan faiz oranı değişmemiş oldu.
Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamada, enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana kadar sıkı para politikasının sürdürüleceği belirtildi. Ayrıca, enflasyonda önemli bir bozulma öngörülmesi durumunda, para politikası araçlarının etkili ve hızlı bir şekilde kullanılacağının altı çizildi. Bu, Merkez Bankası’nın enflasyonu kontrol altına almak için gerektiğinde daha sert önlemler almaya hazır olduğunu gösteren bir mesaj olarak değerlendirildi.
Eylül ayında Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık bazda yüzde 2,97 oranında artarken, yıllık enflasyon oranı ise yüzde 49,38’e geriledi. Böylece, yıllık enflasyon 14 ay sonra ilk kez yüzde 50'nin altına inmiş oldu. Bu gelişme, enflasyon oranının politika faizinin altında kaldığı nadir durumlardan biri olarak dikkat çekti.
Merkez Bankası'nda yönetim değişikliği, faiz kararlarını da etkileyen önemli bir faktör oldu. Şubat 2024'te göreve gelen TCMB Başkanı Fatih Karahan, selefi Hafize Gaye Erkan’ın yerine geçerek ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizi yüzde 45'te sabit tutmuştu. Ancak, Mart ayında beklenmedik bir şekilde politika faizi yüzde 50'ye çıkarılmış ve bu oran, 31 Mart yerel seçimleri öncesinde sabit tutulmuştu. O günden bugüne kadar geçen sürede Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında da faiz oranı aynı seviyede korunmuştu.
PPK toplantı metinlerinde sıkı para politikasının sürdürüleceği mesajı yinelenirken, en son açıklamada bu mesaj biraz farklı bir şekilde verilmişti. Önceki metinlerde, "Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır" ifadesi yer alırken, son metinde bu ifade "Para politikası araçlarının etkili şekilde kullanılacağı" şeklinde daha geniş bir kapsamda ifade edildi. Bu değişiklik, Merkez Bankası’nın esnek ve proaktif bir tutum benimseyebileceğini gösteren bir sinyal olarak yorumlandı.