Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemi, döviz kurundaki ani değişimlere karşı koruma sağlamak amacıyla başlatılmıştı. Ancak yaz aylarında, yeni ekonomi yönetimiyle birlikte, bu sistem tasfiye edilmeye başlandı. 26 haftadır sistemden çıkışlar devam ederken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), şubat ayının başlarında yayımlanan tebliğin uygulanma talimatını bankalara gönderdi. Mart ayı itibarıyla, KKM müşterilerinin vadelerinde değişiklik yapılacak ve bankalar asgari faiz oranlarında düşüş gerçekleştirecek.
KKM'DE PARASI OLANLARA ÖDENECEK FAİZ TUTARI DÜŞÜRÜLDÜ
25 Eylül tarihli bir tebliğ ile Merkez Bankası, bankaların KKM müşterilerine ödemesi gereken minimum faiz zorunluluğunu kaldırmıştı. Ancak, Aralık ayında TCMB'nin aldığı bir kararla bu zorunluluk yeniden getirildi. İlk aşamada, politika faizinin yüzde 85'i olarak belirlenen bu oran, 1 Şubat tarihinde Resmi Gazete'de yapılan bir değişiklikle yüzde 80'e indirildi.
Başka bir ifadeyle, bankalar, mevcut politika faizinin yüzde 80'ine denk gelen yüzde 36 oranında faiz sunmak zorundalar. Bazı durumlarda bankalar bu oranın üzerine çıkabilirler, ancak tüm bankaların KKM müşterilerine yüzde 36 faiz teklifi sunması muhtemeldir, çünkü mecburi karşılık gereksinimleri ve dönüşüm payları göz önünde bulundurulmalıdır.
1 Ocak tarihi itibarıyla, yeni Kur Korumalı Mevduat hesaplarının Türk lirası cinsinden açılması yasaklanmıştır. Ancak, vadesi devam eden hesaplar için yapılan değişikliklerin mart ayı itibarıyla yürürlüğe gireceği belirtilmektedir.
DÖVİZDEN DÖNÜŞÜMLÜ HESAPLAR İÇİN YENİ YASAKLAR YOLDA
Merkez Bankası, bankalara verilen örtülü talimatlarla mevduat faizlerini artırarak, Türk lirası mevduatlarına olan çekiciliği artırmayı amaçladı. Bu hamle, Kur Korumalı Mevduat (KKM) sahiplerinin doğal yollarla bu uygulamadan çıkmalarını teşvik etmeyi hedefliyordu. Ancak, haftalardır devam eden tasfiye sürecinde KKM'den çıkış hızının azalması, yeni ve daha radikal adımların atılmasını gerektirebilir.
Ekonomistler, ilerleyen haftalarda dövizden dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları için kambiyo vergisi ve kur farkı üzerinden elde edilen karlar için küçük çaplı vergilendirmelerin getirilebileceğine dikkat çekiyor. Ancak, bu kısıtlamaların başlangıçta bireysel kullanıcılar yerine öncelikle şirketler için uygulanabileceği iddia ediliyor.