Merkez Bankası'nın yüzde 50'lik faiz artışıyla ekonomide dalgalanma yaşanıyor, işletmeler ve bireyler finansman zorluklarıyla karşı karşıya kalırken, enflasyon ve durgunluk endişeleri artıyor.
Merkez Bankası'nın faiz oranını yüzde 50'ye yükseltmesi, ekonomide yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Bu durum, durgunluk ve yüksek enflasyonun eşzamanlı olarak yaşanabileceği bir ortamı öngörüyor.
Bu faiz artışı, toplumun çeşitli kesimlerini olumsuz etkileyebilir:
1. Yurttaşlar: Yüksek kredi faizleri, borçlanmayı zorlaştırarak dar gelirli bireyleri daha da zor durumda bırakabilir.
2. KOBİ'ler: Finansman maliyetlerindeki artış, KOBİ'lerin sürdürülebilirliğini tehdit edebilir.
3. Yeni İşletmeler: Finansman zorlukları, yeni işletmelerin kurulmasını engelleyebilir.
4. Sanayi: Yüksek borçlanma maliyetleri, sanayi üretimini olumsuz yönde etkileyebilir.
Faiz artışının ekonomik göstergeleri de etkilemesi bekleniyor:
- Bireysel ve kredi kartı borçları: 2 trilyon 903 milyar lira
- Batık tüketici kredileri: Yılbaşından bu yana 9,2 milyar lira artış
- KOBİ'lerin bankalara olan borcu: 3,5 trilyon lira
- Ocak-Şubat döneminde kurulan şirket sayısı: Geçen yıla göre %12,2 azalış
- Aynı dönemde kapanan şirket sayısı: Geçen yıla göre %32,3 artış
- Sanayi üretim endeksi: Ocak ayında yalnızca %1,1 artış
Faiz artışının ekonomik etkileri ve tarihçesi göz önüne alındığında, toplumun geniş kesimlerini olumsuz etkileyebileceği açıktır.