Sabah ritüeli olan kahve keyfi bazıları için mide rahatsızlıklarını artırabilir mi? Uzmanlar, aç karnına içilen kahvenin etkilerini değerlendiriyor ve alternatif öneriler sunuyor.
California Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde fizyoloji profesörü ve Amerikan Gastroenteroloji Derneği yönetim kurulu üyesi olan Kim Barrett, aç karnına içilen sabah kahvesinin duyarlı mideli kişilerde, gastroözofageal reflü gibi bazı gastrointestinal rahatsızlıklara yatkın olanlarda ya da ülser gibi mide zarında halihazırda hasar bulunan kişilerde semptomları şiddetlendirebileceğini belirtti.
Cleveland Clinic'te diyetisyen olan Courtney Delpra, kahvenin kortizolün kan şekeri seviyelerini yükseltebileceğini ve diyabeti olan kişilerin kan şekeri seviyelerini dengelemek için sabah bir protein ile bir karbonhidratı eşleştirmek isteyebileceğini ifade etti.
Araştırmalar, kahvenin asidik olabileceğini ve mide asidi üretimini uyarabileceğini göstermektedir, ancak çoğu insan için bu bir sorun teşkil etmemektedir. 8 bin sağlıklı kişi üzerinde yapılan bir çalışmada, kahve tüketimi ile ülser ve reflü sorunları da dahil olmak üzere dört ana üst gastrointestinal rahatsızlık arasında önemli bir bağlantı bulunamadığı ortaya çıktı.
Barrett, midenin kendini korumak için son derece iyi bir donanıma sahip olduğunu belirterek "Altta yatan bir hastalık olmadığı sürece kahvenin mide zararına yol açması olası değil" dedi.
Soğuk kahve içmenin daha iyi olabileceğini belirtildi. Soğuk kahvenin daha düşük konsantrasyonlarda asidik bileşiklere sahip olduğu bilinmektedir.
Ayrıca kahveye süt ya da krema eklemenin faydalı olabileceği vurgulandı. Süt ürünlerinin midenizdeki asidi tamponlamaya yardımcı olabileceği bilinmektedir.
Sonuç olarak, çoğu insan için aç karnına bir fincan kahve içmek herhangi bir zarara yol açmaz. Hassas midelere sahip olanlar bile daha koyu bir kavrulmuş kahve hazırlayarak veya kahvelerine bir miktar süt ekleyerek mide rahatsızlığı riskini azaltabilirler.