Mikrobiyomun Rolü: Evler ve Hastaneler İçin Probiyotik Çözümler

Evlerimizde ve hastanelerde mikrobiyomun önemi giderek artıyor. Toronto Üniversitesi'nden uzmanlar, probiyotiklerin mimariye entegre edilmesinin sağlık üzerinde olumlu etkileri olduğunu belirtiyor.

Evlerimiz ve hastanelerimizdeki mikrobiyomun önemi giderek daha fazla anlaşılıyor. Uzmanlar, probiyotiklerin mimariye entegre edilmesinin sağlık üzerinde olumlu etkileri olduğunu vurguluyorlar. İtalya'da yapılan bir araştırma, probiyotik bazlı temizlik ürünlerinin enfeksiyon riskini azalttığını gösteriyor. Mikrobiyom dengesinin korunması, sağlığımız için kritik bir rol oynuyor.

Uzmanlar, tezleri sonrası prensibin, vücudumuzdaki bakteri, virüs ve diğer küçük mikropların oluşturduğu bir topluluk olan mikrobiyomun evlerimiz, ofislerimiz hatta hastanelerimiz için de geçerli olduğunu belirtiyor.

Toronto Üniversitesi’nde yardımcı doçentlik yapan Sarah Haines’in tezine göre, insanlardaki mikropların sağlıklı dengesini korumak, hastalıkların uzaklaştırmak için önemliyse, evlerdeki mikropların sağlıklı bir karışımı da sağlığımız ve refahımız için önemli.

Dr. Haines, insanların sağlığını iyileştirmek için probiyotik almasını baz alarak, gelecekte evlerimize de probiyotikler ekleyebileceğimizi ve oradaki mikrobiyomu değiştirebileceğimizi düşünüyor. Good Health'e yaptığı açıklamada, "Zamanımızın ortalama yüzde 90'ını içeride geçiriyoruz, dolayısıyla evlerimizde ve diğer binalarda olup bitenler sağlığımız için eleştiri önem taşıyor. İç mekan mikrobiyomu ideal olarak içimizdeki mikrobiyom kadar dengeli olmalıdır" dedi.

PROBİYOTİK MİMARİNİN ÖNEMİ ARTIYOR


Kimi uzmanlar da probiyotik mimari olarak bilinen ve ev inşasında kullanılan malzemeleri yararlı bakteriler ile hazırlamanın yolları üzerinde emekler yapıyor. Araştırmacılar, dost bakteriler bulunan temizlik ürünleri kullanarak hastanelerdeki mikrobiyomu değiştirmenin yolları üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.

Binalardaki ortamın bizi hasta edebileceği fikri de uzun zamandır gündemde. 1983’te Dünya Sağlık Örgütü hasta bina sendromu terimini ilk defa baş ağrısı, hırıltı ve göz akıntısı gibi genel anlamda kötü havalandırılan binalara ve modern aydınlatmaya atfedilen semptomları tanımlamak amacıyla kullanmıştı. Fakat Dr. Haines, içsel mikrobiyomun bilimin gelişen bir alanı olduğunu aktarıyor.

Chicago Üniversitesi tarafınca yapılan bir araştırmada, araştırmacılar yedi aileden kendilerinin yanı sıra evlerindeki ışık anahtarlarını, yerleri ve tezgahları da temizlemelerini istediler ve her evin farklı bir mikrobiyotaya sahip olduğunu buldular.

Dahası, Science dergisinin 2014 yılındaki haberine göre, altı haftalık çalışma sırasında ailelerden üçü ev değiştirdiğinde, yeni evlerindeki mikrobiyomu taşındıktan birkaç saat sonra değiştirmişlerdi. Sonuçlar, insanlardan kaynaklanan mikropların iç mekan mikrobiyomu üzerinde en büyük etkiye sahip olduğunu gösterdi.

Aynı antibiyotik kullanmanın vücudumuzdaki iyi ve kötü bakterileri öldürebildiği gibi, araştırmacılar çamaşır suyu ve deterjan ile temizliğin, kötü bakterileri uzaklaştıracak iyi bakterileri de yok ederek mikrobiyomu bozabileceğini öne sürüyor.

HASTANEDE KULLANILDI FARK YARATTI
İtalya’daki Ferrara Üniversitesi araştırmacıları, Covid-19 salgınında bir çocuk hastanesinde 2 ay süresince kimyasal dezenfektandan vazgeçerek probiyotik bazlı dezenfektan kullandı. Araştırmacılar 2022’de Enfeksiyon ve İlaç Direnci Dergisinde, "Hastane mikrobiyomlarının sağlık hizmetleriyle ilişkili enfeksiyonlara neden olabileceği ve sert deterjanların kullanılmasının antimikrobiyal direnç tehdidini beraberinde getirebileceği için, gayemiz, mikrobiyomun dengesini bozmadan ortamın steril tutulup tutulamayacağını görmekti." diye yazdı.

Değiştirdikleri temizlik ürünü üç çeşit probiyotik Bacillus bakterisi (B. subtilis, B. pumilus ve B. megaterium) içeriyordu ve oda ve yüzeyler her zamanki gibi günde iki kez temizlendi. Bu yüzeyler toplam 2, 4 ve 9 haftada bir temizlendi. Sonuçlar yüzeylerde %80 daha az patojen (enfeksiyona yol açan bakteri) olduğunu ve mevcut bakterilerin, kendilerini standartlara dirençli hale getirecek genlerin geliştiğine dair daha az işaret gösterdiğini ortaya koydu.

Yani temizlik ürünlerindeki yararlı bakteriler, temizlenen yüzeylerin zararlı bakteriler ile tekrardan enfekte olmasını önlemeye yarıyordu. Kimyasal dezenfektan tekrardan kullanıma sunulduğunda ise etkiler tersine döndü.

Manchester Metropolitan Üniversitesi'nden tıbbi mikrobiyoloji profesörü Mark Enright, konuyla ilgili olarak "Çamaşır suyu kullanırsanız her şeyi öldürür ancak patojenik bakteriler yüzeye çıktığında onunla

 rekabet edecek ve tutunmasını engelleyecek hiçbir şey kalmaz."

"Bakteriler diğer bakteri türlerini öldürebilecek bileşikler üretir. Dolayısıyla iyi bakterilerin yüzeylere yayılması, hepsinin hayatta kalmak için rekabet etmesi gerektiği anlamına geliyor." açıklamasını yaptı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.