Milli maç arası Şenol Güneş'e yaramamış

Ali Kaya SoysalMilli maç arasını bazı teknik adamlar fırsat olarak görür, oyunculara bir, iki gün izin verilir, antrenmanlarda fizik kondisyon yüklenir, hazırlık maçı yapılır, onbirde oynamayan futbolcular forma şansı bulur, son...

Ali Kaya Soysal

Milli maç arasını bazı teknik adamlar fırsat olarak görür, oyunculara bir, iki gün izin verilir, antrenmanlarda fizik kondisyon yüklenir, hazırlık maçı yapılır, onbirde oynamayan futbolcular forma şansı bulur, son durumları daha net görülür, sakatların düzelmesi için zaman kazanılır ve takım  özellikle ilk oynanacak resmi maça ligin normal haftada bir maç akışından daha rahat motive edilir.

Ancak, bu durum yerlisi ve yabancısıyla 9-10 futbolcusunu ulusal takımlara veren kulüpler için geçerli değildir. Onların teknik kadroları bu aradan hiç memnun kalmazlar. Çünkü, elde kalan yedek ağırlıklı, genç takımdan gelen oyuncularla takviye edilmiş kadroyla öncelikle taktik çalışmalar yapmak çok anlamsızdır. Kaldı ki takımlarından dönen millilerin sakatlık riski vardır ve yolculuk yorgunluklarını gidermek için mutlaka en az bir gün "yeniden yapılanma" antrenmanı yaptırılır. İlk oynanacak maç deplasmansa şayet handikap dahada artar..

Yukarıdaki iki paragrafın ilki dün geceki maç öncesi durum açısından Gençlerbirliği’nin, ikincisi ise Beşiktaş’ı anlatıyor. Beşiktaş’ın bu handikapını aza indirmekle yükümlü kişi şüphesiz Şenol Hocaydı ancak gerek sahaya çıkardığı onbir, gerekse kulübedeki beden dili hocanın aradan olumsuz anlamda etkilendiğinin göstergesiydi.

Hiç hoşlanmadığım "rotasyon" kelimesi, yani eldeki diğer oyuncuları kullanma olanağını bana göre hoca akıllıca kullanmadı. Son haftaların en formda oyuncusu Babel’i, üstelik diğer kanat oyuncusu Quaresma’da oynamazken bekletmek büyük yanlıştı. Aynı zamanda formunun zirvesini yaşayan Cenk’i orijinal bölgesi olan santrafordan alıp sol kanata yerleştirmekde takımı bir kişi eksik oynatmaktı ki hoca bu hatasını 0-1 geriye düştükten sonra anladı ve Cenk’i Negredo’nun yanına çekti, ama bu seferde sol kanata Talisca’yı kaydırarak forvet arkası oynamaya alışmış Brezilyalıyı etki alanının dışına çıkarmış oldu.

Bu hatalara orta alanda oyun kurucu Oğuzhan’ın ilk devredeki verimsizliğide eklenince Beşiktaş son yılların en kötü 45 dakikasını yaşadı.. Aslında bana göre daha 30-35 de Oğuzhan’ın oyundan alınıp geçen sezonun ikinci yarısından düne kadar başarılı performans ortaya koymuş Tolgay’ın oyuna girmesi gerekirdi ki böyle bir değişiklik uyuyan takıma kırbaç etkisi yapardı... Ama dediğim gibi Şenol Güneş ''in kenarda elleri cebinde, suratı umutsuz hali, adeta maçtan kopuk beden  dili buna engel oldu..

Gençlerbirliği sahaya iki temel felsefeyle çıkmış, oyunu kendi yarı alanında kabullenip, ikinci bölgede baskı uygulamak ve kazandığı toplarla hızlı çıkmak... Atılan 2 golde bu anlayışın ürünü, ama belirtmeliyim, gerek 16 da Vedat Muriqi’nin, gerekse 73 de Scekic’in golleri tamamen  şansa dayalıydı, çünkü her ikisindede top  Beşiktaşlı oyunculardan sekip pozisyona dönüştü..

Hocanın yanlışları bir yana, Beşiktaş’ın ilk yarı ne denli döküldüğünün ispatı koskoca 45 dakikada sadece bir kez Lens’in ceza alanı üstünden çektiği, az farkla outa giden şutuydu.. Oyun kanatlara yayılamadı, çünkü orijinal kanatlar yedek kulübesindeydi, sahadakiler ise etkisizdi doğal olarak.. Böyle bir yapıda Negredo’yu eleştiremem, çünkü, pas, orta denilen forveti besleyecek elementlerin hiçbiri yoktu oyunda..

İkinci yarıya kanatların gerçek sahipleri oyuna girdi, ama bu kez tam verim alınacak Negredo oyundan alındı, Lens ile birlikte, Oğuzhan’ın çıkması gerekirken.. Oysa çok basitti, zayıf rakip karşısında geriyi 3 lü defansa çevirip, orta alanı sayı üstünlüğüne kavuşturmak ve ileride Cenk Negredo ikilisiyle çift santrafor oynayıp, gelecek kanat ortalarıyla rakibi zorlayıp gol pozisyonları yaratmak, en azından planın bir bölümü bu olmalıydı...

   Negredo’nun oyundan alınması dışında Şenol hocanında planı böyleydi eminim, nitekim 46 da Babel soldan  çok kaliteli bir orta yaptı, sağ çaprazda Quaresma voleyle outattı, bu Beşiktaş’ın maçı çevirebileceğinin işaretiydi... Ancak  2 dakika sonra Babel kasıtlı olmadığı talihsiz bir pozisyonda kırmızı kartla oyun dışı kaldı, bu noktada şunu yazmak isterim: Hakem futbol oyunundan nasibini almış birisi olsa kasıt olmadığını süzerek sarı kartla yetinebilirdi..

   Beşiktaş uzatmalarla birlikte kalan 50 dakika 10 kişiyle Ankara temsilcisinin üzerine çullandı, gerçi ciddi gol pozisyonları pek olmadı, kaleci Hopf ve Gençler savunması başarılıydı, bu arada bir karşı atakda Pepeden seken topun pas olmasıyla kırmızı-siyahlılar 2 farka ulaştılar. Kalan dakikalar tek kaleye döndü, 87 de Quaresma’nın düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı Cenk gole çevirerek skoru 2-1'e taşıdı. Uzatmalarda Atiba’nın sağdan Gökhan’ın ortasına vurduğu kafa şutuda Hopf tarafından kurtarılınca Kartal son 3 haftada 8. puanını kaybederek şampiyonluk yarışında ağır darbe almış oldu.

   Düzelirmi, ayağa kalkabilirmi, ligin henüz 1/4ünün bile tamamlanmadığı bir dönemde olabilir, kadrosu ve tecrübesi buna yeterli, tabi önündeki Galatasaray’ın alacağı sonuçlarda bunda etkili olacak şüphesiz. Yaşayıp göreceğiz...

Öncelikle dileyelim, Şenol Güneş’in dün geceki yanlışları, takımın havasının Salı gecesi oynanacak olan Monaco maçına yansımasın...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Spor Haberleri

Diego Maradona’nın ölümüne ilişkin çarpıcı bulgular açıklandı! “Biri doğal diğeri zehirli madde…”
Beşiktaş'ta yeni bir Şenol Güneş dönemi başlayabilir! Hasan Arat itiraf etti
Fenerbahçe, Konyaspor Maçı Hazırlıklarına Hızlı Başladı
Sivasspor, Galatasaray Maçı Öncesi Hazırlıklarını Sürdürüyor!
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Jose Mourinho İle Anlaşmaya Vardı: Yeni Sezon Heyecanı Başlıyor!