Mısır hükümet kaynakları, İsrail ordusunun Gazze'nin Refah kasabasına girmesi durumunda, İsrail ile Mısır arasında 1970'lerin sonunda imzalanan ve bölgesel barışın temel taşı olarak kabul edilen Camp David Barış Anlaşması'nın askıya alınacağı uyarısında bulunmuş oldu. Bu gelişme, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Hamas'a karşı savaşın kazanılması için Refah'a asker gönderilmesinin gerekli olduğunu belirtmesinin peşinden geldi.
AB Güvenlik Komiseri Josep Borrell ve diğer uluslararası aktörler, Refah'a yapılacak bir saldırının insanı ve diplomatik felaketlere yol açacağı mevzusunda uyarıda bulunuyor. Mısır, Gazze sınırını güçlendirme çabalarına rağmen, İsrail'in olası bir kara harekatının bölgedeki insani durumu daha da kötüleştireceği ve büyük bir mülteci akınına neden olabileceği mevzusunda endişe duyuyor.
Gazze Sağlık Bakanlığı, son 24 saat içinde bölgede İsrail'in saldırıları sonucunda 112 kişinin öldüğünü ve 7 Ekim'den bu yana toplamda 28,176 kişinin yaşamını kaybettiğini açıkladı.
AP'ye konuşan Mısır hükümet kaynakları, İsrail ordusunun Gazze'nin Refah kasabasına girmesi durumunda İsrail'le olan Camp David Barış Anlaşmasının askıya alınacağını söyledi. Mısırlı iki üst düzey yetkili ve bir Batılı diplomata dayandırılan habere göre Kahire, sınır kasabasında yaşanabilecek çatışmaların bölgedeki ana insani yardım kapısının kapanmasına neden olabileceği uyarısında bulunmuş oldu.
Mısır'ın ortalama yarım asırdır bölgesel istikrarın temel taşı olan Camp David Anlaşmalarını askıya alma uyarısı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Hamas'a karşı verilen savaşın 'kazanılması' için Refah'a asker göndermenin gerekli olduğunu söylemesinin ardından geldi.
CAMP DAVID ANLAŞMASI NE?
İsrail ve Mısır, 1970'lerin sonunda dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter'ın arabuluculuğunda imzalanan ve bir dönüm noktası olan Camp David Anlaşması'nı imzalamadan önce beş kez savaştı.
Anlaşma, sınırın her iki tarafındaki kuvvetlerin konuşlandırılmasını düzenleyen çeşitli hükümler içeriyor.
Mısır, 5 kilometrelik bir tampon bölge oluşturarak ve yerin altında ve üstünde beton duvarlar inşa ederek Gazze sınırını büyük ölçüde güçlendirdi. İsrail'in Hamas'ın sınırın altından kaçakçılık tünelleri işlettiği yönündeki iddialarını reddeden Mısır, Mısır güçlerinin kendi taraflarında tam kontrole sahip olduğunu söylüyor.
'SALDIRI FELAKET OLUR'
Netanyahu, ABC News kanalına verdiği mülakatta, Refah'taki sivillerin kuzeye gidebileceğini belirterek ordu tarafınca "temizlenmiş pek çok alan" olduğunu söyledi. Ayrıca İsrail'in bu sivilleri yeniden yerleştirmek için "ayrıntılı bir plan" geliştirdiğini belirtti. Katar, Suudi Arabistan ve diğer ülkeler de İsrail'in Refah'a girmesi halinde bunun ciddi neticeleri olacağı uyarısında bulunmuş oldu.
Avrupa Birliği dış politika şefi Josep Borrell X'te yaptığı açıklamada "İsrail'in Refah'a saldırması tarif edilemez bir insani felakete ve Mısır ile ciddi gerginliklere yol açacaktır" dedi. Beyaz Saray da mevcut koşullar altında Refah'a kara operasyonu yapılmaması mevzusunda uyarıda bulunarak bunun siviller için bir "felaket" olacağını söyledi.
'SINIR AŞILIRSA İNSAN SELİ DURDURULAMAZ'
Mısırlı yetkililer, sınırın aşılması halinde ordunun Sina Yarımadası'na kaçan insan selinin durdurulamayacağından korkuyor. Gazze'nin 2,3 milyonluk nüfusunun yarısından fazlası diğer bölgelerdeki çatışmalardan kaçmak için Refah'ta kurulan çadır kamplarına ve Birleşmiş Milletler (BM) sorumluluğundaki sığınaklarda yaşam savaşı veriyor. Mısır, bir daha geri dönmelerine izin verilmemesi olasılığı bulunan yüz binlerce Filistinli mültecinin bölgeye kitlesel akınından endişe duyuyor.
İnsani yardım kuruluşları da Refah'a yapılacak bir saldırının, halkın yaklaşık yüzde 80'inin evlerini terk ettiği ve dörtte birinin açlıkla karşı karşıya olduğu Gazze'deki insani felaketi daha da kötüleştireceği uyarısında bulunuyor. Birleşmiş Milletler, normalde nüfusu 300 binden az olan Refah'ın şu anda başka yerlerdeki çatışmalardan kaçan 1,4 milyon kişiye ev sahipliği yaptığını ve 'aşırı kalabalık' olduğunu söylüyor.
Gazze Sağlık Bakanlığı Pazar günü yaptığı açıklamada son 24 saat içinde bölge genelinde 112 kişinin yaşamını kaybettiğini, 173 kişinin yaralandığını bildirdi. Savaşın başlangıcından bu yana ölenlerin sayısı ise son rakamlarla birlikte 28 bin 176'ya ulaştı. Bakanlık siviller ve savaşçılar arasında ayrım yapmazken ölenlerin çoğunun kadın ve çocuk olduğunu söylüyor.
BORRELL: ARTIK ENDİŞEMİZİ İFADE ETMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY YAPMALIYIZ
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ise Gazze'nin Mısır sınırındaki Refah kentinde 1,7 milyon Filistinlinin kaçacak yeri olmadığını, Refah'a saldırmasını engellemek için İsrail'e baskı yapmaya devam edilmesi gerektiği söyledi.
Borrell "Mısır sınırındaki durumdan çok endişeliyiz. İsrail tarafınca yeni bir operasyon yürütülüyor gibi görünüyor. (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu, nereye tahliye edilebileceklerini söylemeden 1,7 milyon kişinin tahliye edilmesini istiyor. Artık endişemizi ifade etmekten başka bir şey yapmalıyız. Artık birçok kişi İsrail'in eylemlerinin orantılı olmadığını, ölü sayısının kaldırılamayacak düzeyde olduğunu söylüyor.
Dün ABD Başkanı Joe Biden bile söyledi. İsrail'in en büyük destekçisi, bunu kendisi de dile getiren Biden bile İsrail'in eylemlerinin orantısız olduğunu, ölü sayısının, sivil kayıpların sayısının inanılmaz olduğunu söyledi. Ama ben şunu soruyorum; sözler haricinde başka ne yapabiliriz?" ifadesini kullandı.
İSRAİL'E SİLAH SATIŞINI DURDURMA ÇAĞRISI
Bir gazetecinin "Peki eyleme geçmeye dair sizin bir öneriniz var mı?" sorusu üzerine Borrell, "AB, İsrail'e silah sağlamıyor. Başkaları sağlıyor. Eğer ölü sayısının çok yüksek olduğunu düşünüyorlarsa, bunu az tutmak için yapabilecekleri bir şeyler vardır belki" değerlendirmesini yaptı.