Mithat Sancar, soru üzerine "Akil İnsanlar Heyeti'nde yer almaktan asla pişmanlık duymuyorum. Tersine Türkiye tarihinin en önemli sürecinde sorumluluk üstlenmiş olmak değerli" dedi.
"Eş genel başkanlığı hangi durumda bırakmayı düşünürsünüz?" sorusuna Mithat Sancar, "Görevimi yerine getirdiğime inandığım, Türkiye'yi, temsil ettiğim seçmeni, partimizin hedeflerine, benim inandığım ilkelere, değerlere taşıdığıma, belli ölçülerde taşımaya katkıda bulunduğuma inandığım ve artık bundan sonrasında da başkalarının devam ettirmesi gerektiğini düşündüğüm yerde sadece eş genel başkanlığı değil siyaseti de bırakacağım. Aktif siyasetten çekilirim" yanıtını verdi.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Armağan Çağlayan’ın YouTube kanalı 196Sekiz’de "Zor Ama Sor" programına konuk oldu.
"Okumayı, yazmayı, çizmeyi özlüyorum"
Çağlayan'ın "Yoruldunuz" ifadesi üzerine Sancar, "Yorulmakla ilgisi yok. Hayatımın asıl faaliyet alanına dönmeyi özlüyorum. Yani okumayı, yazmayı, çizmeyi özlüyorum. Benim 30 küsur yılım aktif olarak böyle geçti. Kalan ömrüm ne kadar bilemem lakin o ömrü de yazarak, çizerek, birikmiş dosyaları kitaba bir kısmını da makaleye dönüştürerek geçirmeyi arzuluyorum" dedi.
"Akil İnsanlar Heyeti'nde yer almaktan pişmanlık duyuyor musunuz?" sorusu yöneltilen Sancar, "Akil İnsanlar Heyeti'nde yer almaktan asla pişmanlık duymuyorum. Tam tersine Türkiye tarihinin yakın döneminin en önemli sürecinde, böyle bir sorumluluk, böyle bir görev üstlenmiş olmayı çok çok değerli buluyorum" diye konuştu.
"Türkiye'nin en önemli sorununun Kürt sorununda demokratik çözüm olduğuna hep inandım"
"Türkiye'nin en önemli sorununun barış ve Kürt sorununda demokratik çözüm olduğuna hep inandım" diyen Sancar, şunları söyledi:
"Barış, benim çalıştığım alanların başında geliyordu. Çatışma çözümü de öyleydi. Sadece Türkiye değil dünyanın çeşitli yerlerindeki çatışmaları da inceledim. Büyük bir kısmına bizzat gittim. Kolombiya'dan Güney Afrika'ya İspanya'dan İrlanda'ya o dönemin çatışan taraflarının aktörleriyle de görüştüm. Çok yazı yazdım, kitabım da var bu konularda. Dolayısıyla uzun sürmüş, çok büyük acılar yaratmış bir çatışmanın sona ermesi için ve buradan demokratik bir çözüme gidilebilmesi için başlatılan bir sürecin başarıyla sonuçlanmasına katkıda bulunmak çok değerli bir çaba olarak geldi bana. Bu davet bana ulaştığında hiç tereddüt etmedim."
"Çözüm süreci başladığında destek yüzde 50'ler civarındaydı ilerledikçe yüzde 80'lere kadar çıktı"
Akil İnsanlar Heyeti'ndeyken Marmara Bölgesi'nde çalıştığını hatırlatan Mithat Sancar, "Marmara Bölgesi bu konuda daha zor bir bölgeydi çeşitli nedenlerle. Pek çok yerde, çok farklı toplum kesimleriyle toplantılar düzenledik. Çok öğreticiydi benim için. Öfkeleri görmek, birikmiş yaraları tanımak, onlara dokunma imkanı -belli ölçülerde de olsa- yakalamak çok önemli bir tecrübeydi. Hayatımda o temaslar özel bir yerde duruyor. İkincisi de şunu gördüm: Çok zor şartlarda bile Türkiye toplumunun çok geniş bir kesimi barışı istiyor. Bu sorunun siyaset yoluyla çözülmesini istiyor" ifadelerini kullandı.
Çözüm sürecine desteğin zamanla arttığını belirten Sancar, "Çözüm süreci başladığında destek yüzde 50'ler civarındaydı, ilerledikçe sahada bulunduğumuz sürede yüzde 80'lere kadar çıktı. Bunun ne kadar önemli bir gösterge olduğunu bizzat sahada yaşama imkanı bulduğum için de o görevi üstlenmiş olmaktan dolayı şanslı hissediyorum kendimi" diye ifade etti.