İnce, "Yazıklar olsun 20 yıldır bu ülkeyi yönetenlere. Üç tane kiralık uçak var, lakin bir tane tapusu bizde uçağımız yok. 13 tane uçakla koleksiyon yapacağına bu günleri düşünüp hazırlık yapsaydın." dedi.
Antalya’dan sabah saatlerinde karayolu ile Marmaris’e gelen Muharrem İnce, ilçede yangının en büyük hasarı verdiği Bayır, Turgut, Osmaniye ve Orhaniye mahallelerini gezdi. Ardından Memleket Partisi İlçe Başkanlığında açıklamalarda bulunan İnce, şunları söyledi:
"Bilim Kurgu filmleri gibi "
“Dün Manavgat’taydım. Ben hayatımda böyle bir facia görmedim. Böyle bir manzara ile hiç karşılaşmadım. Burası bilim kurgu filmleri gibi. Ama bugün Marmaris’te dolaşınca aynı cümleleri tekrar ettim. Korkunç bir manzara ile karşı karşıyayız. Yani İçmeler’den başladık, oradan Osmaniye’ye gittik, Bayır’a gittik, Bayır’dan Turgut’a gittik, Turgut’tan Orhaniye’ye geçtik, Hisarönü’ne gittik, Değirmenyanı’na gittik ve korkunç bir manzaraydı bu. Ama milletimizle bir kez daha gurur duyduk, onu söyleyeyim. Gördüğümüz binlerce genç, ellerinde hortumlar, ellerinde yangın tüpleri, kazma, kürek müthiş bir dayanışma içerisinde, olağanüstü bir gönüllüler grubu…
"Organizasyon diye bir şey yok"
Valla ben devleti göremedim lakin milleti gördüm. Yani organizasyon diye bir şey yok. İnsanlar kendi imkanlarıyla ellerinde pet şişelerle ne bulurlarsa yakaladıkları bir orman aracının, bir vidanjörün kendi imkanlarıyla yangını söndürmeye çalışıyorlar. Devleti göremedim lakin milleti gördüm. Bakın bu yangınlarda ve bu tür felaketlerde ilk müdahale çok önemlidir. İlk bir iki saat içerisinde havadan müdahale ettiniz ettiniz, etmediniz zaten önünü alamıyorsunuz. Burada da uçaklarımızın olmaması bu felaketin sonuçlarını arttırdı, ne yazık ki. 13 tane uçağı var Cumhurbaşkanının, sarayları var, uçan sarayları var. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nin bir tane yangın söndürme uçağı yok. Yazıklar olsun 20 yıldır bu ülkeyi yönetenlere. Üç tane kiralık uçak var, lakin bir tane tapusu bizde uçağımız yok. 13 tane uçakla koleksiyon yapacağına bu günleri düşünüp hazırlık yapsaydın.
"Bunlar yargılanmalıdır"
Türk Hava Kurumu’nun uçakları orada çürüyor. 4 bin 900 litre mi, 4 bin litre mi bunun tartışmasını yapıyoruz. Biri pet şişeyle vidanjör dolduruyor, bunlar neyin hesabını yapıyor. Türk Hava Kurumu’nun Başkanı’na ‘bu uçakları niye tamir ettirmedin, niye bakımını yaptırmadın’ diye sorulduğunda ‘Ben kayyumum’ diyor. Taşınmazları satarken kayyum değil misin? Binaları satarken nesin sen? Türkiye’de demokratik bir iktidarda bağımsız bir yargı tarafından yargılanmalıdır bunlar. Yargının önüne konulmalıdır bunlar. THK Başkanı da Tarım Bakanı da hepsi. Bağımsız, tarafsız, adil bir yargı... Bu vatana ihanettir. Bu gördüğüm manzara vatana ihanettir. Bu ülkenin yeşilini koruyamayan yerli de olamaz milli de olamaz. Düpedüz ihanettir bu. Amacım siyaset yapmak falan değil, ciğerimiz yanıyor ve onların yüzü kızarmıyor. Böyle bir yangın olabilir mi, bu kadar öngörüsüzlük, bu kadar plansızlık olabilir mi?”