AKP İstanbul Milletvekili Markar Esayan, geçtiğimzi gün katıldığı bir televizyon programında "Cumhuriyet Ermenilere zulüm etti. Erdoğan Ermenilere zulmü bitirdi" demişti. Bu kez de Muhsin Kızılkaya, katıldığı bir televizyon (Haber Türk) programında, "Cumhuriyet Kürtlere zulüm etti. Erdoğan Kürtlere zulmü bitirdi" dedi. Birincisi gibi, ikincisi de izleyenlere "pes" dedirtti.
Markar Esayan: Erdoğan Ermenilere zulmü bitirdiAKP'ye yanaşan bazı kalemler, kendi 'sorunları' çözülünce içiden çıktıkları siyasal, etnik veya sınıfsal keismlerin bütün sorunlarının da çözüldüğü sanıyor olmalılar. Böyleleri, kendi hayatlarına, daha da önemlisi kendilerini var eden değerlere bile ihanet ederek "kötü sonsuzda" gezintiye çıkmaktan mistik bir tad mı alıyorlar kestirmek zor. Ancak, bir zamanlar ne kadar "parlak" bir profil çizerlerse çizsinler, daha doğrusu böyle bir izlenim yarıtırlarsa yaratsınlar, entelektüel yetersizlikleri ve genel donanım eksiklikleri nedeniyle, ilk karşılaştıkları zorluk inançsızlıkları ile örtüşünce, solda edindikleri şöhreti paraya ve ikbale çevirmekte hiç terüddüt etmiyorlar.
Öyle ki, 'gemisini kurtaran kaptandır' şiarıyla hareket eden bu yarı aydınlar; kendilerini 'kurtardıktan' sonra içinden çıktıkları etnik ya ya siyasal topluluk, inanç grubu ve sınıfa da büyük bir kinle saldırıyor. Çünkü onların varlığı, kendi ihanetlerinin "maddi ve ahlaki kanıtları" gibi duruyor. İş öyle bir noktaya geliyor ki, gerçeklikten kopuyor, çinden geldikleri insanlara en büyük zulümü yapanlan bile "kurtarıcı" gibi görmeye ve göstermeye başlıyorlar.
Sebep ne olursa olsun, ortada esaslı bir ahlak ve kişilik sorunu bulunduğu kesin.
Bir dönem, 'Sosyalist' olduğunu iddia eden, daha doğrusu milliyetçi ve liberal tezleri sosyalizm sandığı için kendisini de öyle tanımlayan ve zamana yayılan bir manevrayla AKP'ye kapak atan Muhsin Kızılkaya'nın son çıkışı gerçekten "pes" dedirtecek nitelikteydi. İktidara yanaşmanın 'maddi' karşılığını fazlasıyla alan Muhsin Kızılkaya, 7 Haziran seçimlerinde Meclis'e girdi, ancak 1 Kasım'da liste dışı kaldı. Ancak Kızılkaya, Meclis dışı kalsa da, AKP'nin kurduğu 'saadet zinciri' içinde yerini koruyor.
'HDP İLE KÜRT SORUNUNU GÖRÜŞMEK YANLIŞTI'
AKP'nin çözüm sürecinde HDP ile görüşmesinin yanlış olduğunu savunan Muhsin Kızılkaya, HDP'nin Türk solunun etkisi altına girdiğini ve Kürtleri temsil etmediğini söyledi. Türk solunu eleştirirken, "Hem demokrasi istediklerini söylüyorlar, hem de kapitalizme karşılar" diyerek, kapitalizmi demokrasinin temel şartı olarak gördüğünü belirtti. Böylece sadece "burjuva demokrasisi" olabileceğini sanmak gibi çok kaba ve yanlış bir marksizm bilgisine sahip olduğunu ortaya koyan Kızılkaya; Türk soluna da kapitalizmle uzlaşmayı tavsiye etti.
"PKK KÜRT ÖRGÜTÜ DEĞİL, TÜRK YÖNETİCİLERİ VAR"
Muhsin Kızılkaya'nın bir diğer ilginç çıkışı ise PKK ile ilgili oldu. Kızılkaya, örgütün yönetim kadrolarında Türkler olduğu için PKK'nın Kürt örgütü olamayacağını ileri sürdü.
"ERDOĞAN KÜRTLERE ZULMÜ BİTİRDİ"
AKP iktidarının Kürtlere en büyük haklarını verdiğini de iddia eden Kızılkaya, bütün olup bitenler bir yanan, sadece 7 Haziran 2015'ten sonraki bir yıl içinde yaklaşık 7 bin ikişinin öldürüldüğünü bile unutarak; "Artık Kürtlerin denokratik olarak talep edecekleri hiçbir şey kalmamıştır. Erdoğan Kürtlere yapılan zulmü bitirmiştir" diye konuştu.