Müjdat Gezen: Bir erkek çocuk doğursun, sonra verin kucağına o çocuğu, iki senede ölür

Tiyatro oyunları ve özel hayatı hakkında açıklamalarda bulunan sanatçı Müjdat Gezen, kadın komedyenlerle ilgili bir soruya şöyle yanıt...

Tiyatro oyunları ve özel hayatı hakkında açıklamalarda bulunan sanatçı Müjdat Gezen, kadın komedyenlerle ilgili bir soruya şöyle yanıt verdi: "Kadın her anlamda daha güçlü yaratılmıştır. Bir erkeği hamile bırakın, çocuk doğursun, sonra verin kucağına o çocuğu, iki senede ölür. Bakamaz, baş edemez. Böyle de zayıf bir yapıdadır."

Tiyatro sanatçısı Müjdat Gezen, Posta gazetesinden Oya Çınar'a konuştu. Röportajın bir bölümü şöyle:

Aşksa söz konusu olan saçının telinden topuğunun ucuna, ruhuna kadar her şeyiyle bütündür bana göre. Çok güzel ama ruhu olmayan bir kadının ne işe yaradığını merak ederim. Tıpkı ruhsuz bir erkeğin ne işe yarayacağını bilmediğim gibi. Yoksa bir kadına bakıp da “Bacakları harika” demek bana çok anlamlı gelmez, sadece şekilciliktir. Her şeyiyle iyi mi? Ben ona bakarım. Bütün olarak mütalaa etmek lazım.

Eskiye göre bugün daha çok kadın komedyen var. Yeni isimler nasıl sizce?

Hepsini beğeniyorum. Çoğunluğun aksine yeni nesilden umutluyum. Ama komediye dönersek bu sadece bizde değil dünyada da böyledir. Dünya çapında onlarca erkek komedyen varken iki tane kadın vardır. Bu kadınların ilgi alanlarının farklılığından olabilir. Kadın her anlamda daha güçlü yaratılmıştır. Bir erkeği hamile bırakın, çocuk doğursun, sonra verin kucağına o çocuğu, iki senede ölür. Bakamaz, baş edemez. Böyle de zayıf bir yapıdadır. Ama iş kaba kuvvete gelince kendini çok güçlü zanneder. değil!

Bu soruya Rasim Öztekin şöyle cevap vermişti: Zaten komik olan erkektir. Sarhoşluk bile erkeğe yakışır, kadına yakışmaz.

Valla aile arasında, lokal kaldığında hafif sarhoş kadın gayet hoş olabilir. Niye olmasın! Erkeğin hakkı olan her şey kadının da hakkıdır.

76 yaşındasınız. Yürüdüğünüz yola bakınca ne hissediyorsunuz?

İnsan hayattan pek çok şey öğreniyor. Ama bana bir keresinde “Tek kelimeyle hayatı anlat” dediler. “Güzel...” dedim. Yaşamak çok güzel. Ömrüm boyunca iyi insan olmaya çabaladım. Öğrencilerime de hep ilk derste şunu söylerim: İyi insandan iyi oyuncu çıkarmak daha kolaydır.

Mesleğinizdeki kadar özel hayatınızda da kedinizi başarılı hissediyor musunuz? Mesela aşkı da doya doya yaşadınız mı?

Yaşadım tabii. Aşksız olur mu!

En büyük aşkınız kimdi peki?

Herhalde eşim Leyla olsa gerek. Ben Mecnun değilim ama adım M ile başlıyor (Gülüyor). Onunla aramızda ‘LM’ esprisi vardır zaten. Leyla beni çok mutlu etti. Arkadaşlıklarım, flörtlerimde de genelde mutlu oldum. Mutsuzluklar olduysa da o da hayatın genel akışından olmuştur. Her an mutlu olacaksınız diye bir şey yok neticede.

Birlikte olduğunuz kadınlara hep sadık mıydınız?

Sadakatin tarifine bağlı. Birine aşıkken başkasına da aşık olmak doğru olur mu bilemiyorum. Bir insan aynı anda iki ya da üç kişiye aşık olabilir mi? Sanmam. Ama aynı anda iki üç kişiyle flört etmişimdir. O da aşk değildir zaten.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.