Münevver Karabulut’un annesi Nagihan Karabulut, Cem Garipoğlu’nun annesi Tülay Garipoğlu’nun açıklamalarına sert bir tepki gösterdi. Tülay Garipoğlu, basına yaptığı açıklamada, "Artık üzerine konuşulacak bir şey kalmadığını düşünüyorum. Müsaadenizle artık acımızı yaşayalım. İki taraf da ayrı ayrı acılarla kavrulduk. Bana değilse de Nagihan Hanım'a acıyın lütfen," diyerek, yaşadıkları acıları vurguladı.
Nagihan Karabulut, Tülay Garipoğlu’nun bu ifadelerine yanıt vererek, "Adımı ağzına almasın. Kimse bana Cem Garipoğlu denen caninin öldüğünü iddia etmesin. Ben inanmıyorum," dedi. Bu sözleriyle, Garipoğlu'nun ölümüne dair duyduğu şüpheleri dile getiren Karabulut, "Bu caniyi 197 gün süresince saklayıp adalete teslim etmezken kendisi bana acıdı mı?" diyerek, Garipoğlu ailesinin tutumunu eleştirdi.
Ayrıca, Cem Garipoğlu’nun mezarındaki DNA örneklerinin Garipoğlu ailesinden alınanlarla uyuştuğu açıklamasına değinen Karabulut, "Ailem, bu rapora itiraz edeceğini söyledi. Adli Tıp'ta, yargıda, emniyette dosyanın üstünü örtmek için yaptıklarından sonra bana acıdı mı? Kan gölüne dönen evi temizleyip, kızımın kafasını kestikleri testereyi saklarken bana acıdı mı?" şeklinde sert bir üslup benimsedi.
Cem Garipoğlu’nun öldüğüne inanmadığını tekrarlayan Nagihan Karabulut, sözlerine şu şekilde devam etti: "Kimse bana Cem Garipoğlu'nun öldüğünü iddia etmesin. Avukatıma da fethi kabir için de, rapora itiraz için de biz aile olarak talepte bulunduk. Onları Allah’a havale ediyorum; bu dünyada da, öbür dünyada da insanlıktan nasibini almamış olan bu Garipoğlu ailesine hakkımı helal etmiyorum." Bu sözleriyle, Garipoğlu ailesine duyduğu öfkeyi ve intikam arzusunu açıkça ifade etti.
Karabulut, Tülay Garipoğlu'nun "Bana değil de Nagihan Hanım'a acıyın" ifadesine karşılık vererek, "Bu caninin annesi, 'Bana değil de Nagihan Hanım'a acıyın lütfen' demiş. Kendisine soruyorum, oğlu kızımı canlı canlı testereyle keserken bana acıdı mı?" dedi. Duyduğu acıyı ve kaybını dile getirirken, Garipoğlu ailesinin yaşadığı acılara saygı gösterilmesi gerektiğini savundu.
Nagihan Karabulut, yıllardır süren hukuki mücadelesinin önemine de vurgu yaparak, "Bu dosyanın üzeri örtülmediyse onun yardımıyla olmuştur," ifadelerini kullandı. "Rezan Epözdemir olmasaydı üzerini örteceklerdi," diyerek, avukatının Adli Tıp, yargı ve emniyetteki usulsüzlüklerle mücadele ettiğini belirtti. "15 senedir bizimle birlikte hiçbir talebi olmadan mücadele ediyor, o olmasaydı böyle kararlar çıkmaz, dosyanın üzeri örtülemezdi," diyerek avukatlarına olan minnetini dile getirdi.
Son olarak, Cem Garipoğlu’nun kendisi ve ailesi üzerindeki etkisinin devam ettiğini vurgulayan Nagihan Karabulut, "Kızımın kanının yerde kalmaması için sonuna kadar hukuki mücadelemiz devam edecek," diyerek, adalet arayışını sürdüreceğinin altını çizdi.