Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) mazerete dayalı güz kararnamesiyle 506 hâkim ve savcının görev yeri değişti. Şaşırtıcı ve düşündürücü görev değişiklikleri oldu. Aynı zamanda görev yeri değiştirileceği beklenen kişiler ise görevinde kaldı.
Şüphesiz görev yeri değiştirilen savcılar ve hâkimler içinde dikkat çekici isimler var. Polat davasını ve şike davasını yürüten terör ve örgütlü suçlar savcısı Gökalp Kürkçü, Erzurum BAM (Bölge Adliye Mahkemesi) savcısı ve yine aynı adliyede görev yapan başsavcı yardımcısı Mesut Erdinç Bayhan İstanbul BAM savcısı olarak atandı.
Biraz perde arkasını araştırdım, çok şaşırtıcı bilgilere ulaştım. İhtimaller ve büyük tesadüfler(!) var.
Atamalar öncesine gelelim. Çarşamba günü Emniyet kaynaklarımdan bir bilgi aldım. Polat davası soruşturmasında yer alan dört polisin görevden alınıp başka yerlerde görevlendirildiğini öğrendim. Doğrulatmaya çalışırken Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ sosyal medya hesabından Polat davasını yürüten beş komiser ve üç memurun apar topar görevden alındığını yazdı. Özdağ, yeni bir operasyon hazırlığında olduklarını, bu nedenle alındıkları iddiasını paylaştı.
Tüm bunları konuşurken akşama doğru HSK kararnamesi yayımlandı. Polat davası, Öz davası ve şike davasını yürüten terör savcısı Gökalp Kürkçü’nün ve başsavcı vekili Mesut Erdinç Bayhan’ın yerinin değiştirildiğini öğrendik.
SORUŞTURMADAN UZAKLAŞTIRILDILAR
Neticede ortaya çıkan tabloda kamuoyunun yakından takip ettiği bu önemli davaları soruşturan polisler ve savcılar görevinden alındı diyebilir miyiz? Net şekilde diyebiliriz. Yani önce polisler sonra savcılar soruşturmadan uzaklaştırıldı.
Bundan sonra ne olacak?
Adliye kulislerinde Polatgiller soruşturmasının selametine dair şüpheler olduğu konuşuluyor. Daha doğrusu genişletilmesi beklenen soruşturmanın artık tamamlanacağı yönünde bir görüş var. Öğrendim ki soruşturmanın yasadışı bahis ayağının ünlü bir isme uzanması üzerine sürece müdahale edildi. Bu müdahalenin Ankara’da en yukarıdan geldiği de iddia edilenler arasında...
Umarım iddialar doğru değildir. Umarım yeni atanacak savcı ve polisler hiçbir etki ve baskı altında kalmadan ciddiyet ve hassasiyet ile bu dosyayı devam ettirirler. Takip etmeye devam edeceğiz.
Bir durum daha var...
Gazeteci Timur Soykan, Anadolu Adliyesi Başsavcısı İsmail Uçar’ın HSK’ye yazmış olduğu, yargıdaki rüşvet çarkını anlattığı yazıyı haberleştirmişti.
Başsavcı İsmail Uçar’ın talimatıyla yazıya şaibeli tahliye kararlarını başsavcı vekili Mesut Erdinç Bayhan eklemişti.
HSK yazı sonrası inceleme başlattı ve yazıda adı geçenlerden sadece bir hakim açığa alındı.
Yazıda belirtilen diğer isimler sorgulanmadı ancak ifade veren başsavcı vekili Mesut Erdinç Bayhan ve örgütlü suçlar savcısı Gökalp Kökçü’nün görev yeri değiştirildi.
HSK’ye yazı yazan başsavcı İsmail Uçar ve yazıda isimleri belirtilen diğer kişiler ise görevinde kaldı.
Peki, polisler?
Bu konuda da gazetemizin yazarı Barış Terkoğlu’nun tam bu olaylar yaşanırken yayımlanan özel haberini okumak gerekiyor. Yazıdan özetle aktarmam gerekirse:
“Dilan Polat soruşturması kapsamındaki operasyonda C.N.G. isimli kadın gözaltına alındı. Evinde yapılan aramalarda cep telefonuna da el koyulan C.N.G., adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Ancak İstanbul Emniyeti Mali Şube’de muhafaza edilen cep telefonuyla, C.N.G. serbest bırakıldıktan sonra, annesi arandı. Cep telefonundaki fotoğraflar ve bilgilerin sosyal medyada paylaşılmaması karşılığında verilecek Bitcoin hesabına, C.N.G’nin hesabındaki tüm Bitcoinlerin gönderilmesi istendi ve ‘Bunun için 10 dakikanız var’ dendi. Şantajla rüşvet istenen C.N.G., telefon konuşmasının ardından savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu.”
Herkes gibi bende de polislerin görev yerinin değiştirilme nedeninin bu olay olduğu şüphesi doğdu. Emniyet kaynaklarını aradım, mali şubede görevden alınan ekibin bu konuyla bir ilgisinin olmadığı cevabı ile karşılaştım.
Siber şubedeki polislerle ilgili ise soruşturmanın devam ettiği bilgisi aktarıldı.
Görev yeri değişiklikleri ile ilgili başsavcılığa ve savcıya ulaşmaya çalıştım.
Atama kararlarının ardından adliye kulislerinde, karapara aklama, vergi kaçakçılığı ve sanal bahis soruşturmalarıyla ilgili soruşturma savcısının “Kasa her zaman kazanır” ifadesini kullandığını öğrendim.
Yaşananları takip edip kamuoyuna aktarmaya devam edeceğim.