İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya göreve başladıktan sonra uyuşturucu tacirlerine, terörist gruplara, kaçakçı ve kaçaklara, organize suç örgütlerine açıktan ve eşzamanlı operasyonlar düzenleniyor.
Yerlikaya’nın sosyal medya hesabından İstanbul ve Balıkesir’de tefecilere yönelik gerçekleştirilen operasyonların görüntüleri paylaşıldı. Operasyon neticesinde senetler, tapular, paralar deşifre edildi. Yine, son dört aylık bir süre içerisinde “göçmen kaçakçılığı organizatörlerine” yönelik 2 bin 397 operasyon yapıldığı bu operasyonlarda 3 bin 975 şüphelinin yakalandığı aktarıldı.
Bakın değerli dostlar bakanın verdiği bu rakamlar sadece dört aylık bir süreyi kapsıyor.
Toplamda neredeyse 500 bin yasal olmayan yollardan ülkemizde bulunan veya girmeye çalışan yabancı uyruklu kişiden bahsediyoruz. Halihazırda sınırlarımızdan geçen, ülkemizde bulunan kaçaklar hariç.
Akıl almaz rakamlar bunlar.
Şüphesiz bu tür operasyonların devamı şart. Ancak aklıma hemen şu soru geliyor: Ülkemizde bulunan bu kaçaklar ile ilgili haber yapan gazeteci ve sosyal medya içerik üreticileri neden tutuklular? Hemen “provokasyon” cevabının verileceğini biliyorum ama o iş öyle değil.
Sayın bakana açık çağrı yapıyorum.
Haftalardır yazıyorum ve anlatıyorum. Banka dolandırıcılığı inanılmaz şekilde artmış durumda. Daha doğrusu dolandırıcılık vakaları çok fazla artmış. Dijital dolandırıcılık ve dolandırıcılık dosyaları ve mağdurları yüz binler ile ifade edilmeye başladı.
Sayın bakana ihbarımdır. Yurdumuza giren yabancı uyruklular vasıtasıyla “patates hat” diye tabir edilen dolandırıcıların kullandığı yabancı uyruklular üzerine alınmış açık hatların iptal edilmesi gerekiyor.
Telefonla dolandırıcılık vakalarının büyük bir kısmı bu hatlar üzerinden gerçekleştiriliyor.
Yine yabancı uyruklular üzerine kurulan şirketler ve bu şirketlere ait banka hesapları dolandırıcılık vakalarında kullanılan hesaplar olarak karşımıza çıkıyor.
Kişisel verilerin satıldığı uygulamalar ve satışı gerçekleştirenler artık bunu alenen reklam ile yapmaktadır.
Banka dolandırıcılık vakalarında kullanılan banka hesaplarının büyük bir kısmı aylık olarak kiralanan hesaplardan oluşmaktadır. Yakalanan şahıslar hesaplarını iki üç aylık belirli bir para karşılığında kiraladığını veyahut da iş kurma bahanesiyle dolandırıp belirli süre kendilerine aylık paralar yatırıldığını söylüyor.
Kripto para hesapları ve sadece internet bankacılığı adı altında yurttaşlara hesap açan bu şirketlerin yeterli denetimi ve ehemmiyeti göstermemesi nedeniyle büyük bir çark kurulup işletiliyor.
Aslında ayan beyan ortada olan bir dolandırıcılık sistemi işliyor.
Sonuçta başta kaçak göçmen sorunu olmak üzere uyuşturucu, mafya, terör, dolandırıcılık derken İçişleri Bakanlığı’nın üzerinde kaldırması gereken büyük bir yük var.