Sayıştay raporlarına göre Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MAPEG) verdiği ruhsatlarla ilgili ciddi sorunlar var.
Bu kurumun verdiği bazı ruhsatlar sonucunda maden şirketlerinin doğaya verdiği zararlar Sayıştay’ın bile gündemine girmiş durumda.
MAPEG resmi internet sayfasına girdiğimizde verilen ve iptal edilen maden ruhsatlarının istatistiklerini inceledim ve Sayıştay’ın tespitleri ile karşılaştırdım.
Resmi rakama göre 2021 yılında 475 işletmenin 551 ruhsatı iptal edilmiş. 2022 yılında ise 268 işletmenin 364 maden ruhsatı iptal edilmiş.
Peki iptal sonrası neler yaşanıyor, neden iptal ediliyor, maden ruhsatlarından elde edilen gelir ne kadar, ruhsat iptallerinin mali açıdan bir yükümlülüğü bulunuyor mu?
MAPEG bütçe geliri tahmini gelir olarak 499 milyon öngörülmüşken yüzde 174.51 artış ile 871 milyon TL olarak gerçekleşmiş. Bu tutarın 137 milyon TL’si maden ruhsat bedeli geliri, 219 milyon TL’si ise “maden işletme ruhsat bedeli paylarından” oluşuyor. Sayıştay raporundaki tespite göre “Hukuki ihtilaflara muhatap olan/olabilecek hatalı iş ve işlemlerinin sayısının oldukça fazla olması nedeniyle dava/tahkim dosyaların sayı ve davaya konu miktar yönüyle önemli boyutlara ulaştığı” görülmüş. Yani anlaşılan hukuk tanımadan tabiri caizse “bam güm” iş yapmışlar.
2021 yılı denetimleri neticesinde düzenlenen Sayıştay denetim raporunda “ihale edilmemesi gereken sahaların kurumca maden sahası olarak ihaleye konu edilmesi ve ek mali külfete katlanılması” bulgu konusu olarak yer almış. Üstelik ödeme miktarlarının yüksek olduğu sadece altı dosyada ihale edilmemesi gereken alanların ihale edilmesi ve akabinde bu sahalara ilişkin ruhsat iptallerinin neticesinde milyonlarca lira durduk yere para ödenmiş.
130 MİLYON İADE EDİLMİŞ
Daha önce tahsil edilen 31 milyon TL ihale bedeli, 106 milyon TL faiz ve hukuki dosya masrafı ile birlikte toplam 130 milyon TL olarak iade edilmek zorunda kalındığı tespitine yer verilmişti. Bu şekilde mahkeme kararlarında vurgulanan ilgili konudaki hizmet kusuru neticesinde katlanılan hukuki dosya masraflarının 2021 yılı bütçesine oranı yüzde 26.36 ve toplam iade edilen tutarın 2021 yılı bütçesine oranı da yüzde 32.39 olarak gerçekleşmiş.
Tam bir işbilmezlikle yönetilmiş kurum.
2022 yılında ise derdest dosya bilgisine göre 19 milyon TL para iadesi gerçekleştirilmiş. Kurumun mahkeme dosyalarının incelenmesinde de benzer bir durum ortaya çıkıyor. Dava dosyalarının içeriğindeki tablolara ilişkin “davaya esas tutarın” yazılması istenmesine rağmen denetim ekibine gönderilen toplam 5 bin 880 adet dava dosyasından 2 bin 849 adedinde gereken bilgiler yazılmamış. Yani Sayıştay ne kadar bir risk ile karşı karşıya olunduğunu öğrenmek istemiş ancak kurum yetkilileri sadece dava sayısını vermiş, tutarlarını bildirmemiş bile...
Kurumda etkin bir dosyalama sistemi yok, gerekli bilgilerin verilmediği dava dosyalarında konu edilen toplam tutar 1.8 milyar lirayı bulmuş. Üstelik 5 bin 880 adet dava dosyasından 1279 adedinin ruhsat iptali ile ilgili olduğu anlaşılmış. Sadece bu yargılama giderleri için bile 2022 Aralık ayına kadar yaklaşık 47 milyon TL’lik ödeme yapılmış.
Doğayı katleden maden firmalarının genel olarak savunmasında hep, tahrip olan doğanın yeniden rehabilite edileceği ve bunun bedelinin ödendiği ifadelerini görüyoruz. İşte tam bu noktada Sayıştay, “Yok öyle bir şey” demiş raporunda...
Yapılan incelemelerde genel müdürlük tarafından tahsil edilen çevre ile uyum bedellerinin, maden sahalarında yapılacak rehabilitasyon çalışmalarının maliyetini karşılayacak tutarda olmadığı anlaşılmış.
Yatırılan bu bedellerin, genel müdürlük tarafından mali mevzuatlar gereği yasal olarak nemalandırma imkânının bulunmadığı, iptal edilen veya terk edilen ve rehabilitasyonu yapılmayan maden sahalarının valilikler tarafından rehabilite edilmesinde gerek bütçe temini ve gerekse personel yetersizliklerinin bulunduğu aktarılmış.
Yani şirketler maden sahalarını işleri bittikten sonra öylece bırakıp gitmişler. Ağaç dikmek, araziyi düzeltmek için para harcamamışlar.
Aklıma Akbelen geliyor, Kaz Dağları geliyor. Erzincan İliç geliyor, Karadeniz’in HES’lere direnen köyleri geliyor.
Aklıma Ordu’nun altın madenlerinde siyanüre kurban edilen fındıkları geliyor. Toroslarda yörüklerin taşocakları için yok edilen yaylaları geliyor.
Bazen yazarken yumruklarımı sıkıyorum.