Murat Ağırel yazdı: Aldığımız nefesin vergisi

Biz yine de açıklanan raporlarda var olan "ayrıntıları" anlatmaya çalışayım.

2021 yılına ait Sayıştay raporları açıklandı.

Raporların tümü yayımlanmadı. Özel İdareler, Belediyeye Bağlı İdareler, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıları, Kalkınma Ajansları ve Diğer Kamu İdareleri raporları açıklanmadı.

İlerleyen süreçte açıklanacaklar.

Açıklanan raporları incelemeye devam ediyorum. Meslektaşlarım raporların ilk yayımlanmasından sonra, raporlarda yer alan bilgileri kamuoyuna aktarmaya çalışıyorlar.

Baştan şunu belirtmem gerekiyor. Sayıştay raporları beklediğim gibi çok ayrıntılı değil. Birçok raporda bulgu konusu yok. Normal şartlarda bunun imkânı da yok!

Benim düşünceme göre raporlarda, sansürün sansürü uygulanmış durumda.

Hatta bazı kalemler "faiz gelirleri" gibi, gizlenmiş.

Biz yine de açıklanan raporlarda var olan "ayrıntıları" anlatmaya çalışayım.

Mesela…

2018 yılında OGS'den geçen araç sayısı 152 milyon. HGS'den geçen araç sayısı ise 311 milyon 348 bin adet olmuştu. Yani toplamda HGS ve OGS kullanarak geçen araç sayısı 463 milyon 348 bin… Bunun karşılığında elde edilen gelir 2.1 milyar TL.

Bu geçişlerin bazıları ise kaçaktı.

Peki, o sayı kaçtı? 20 milyon 574 bin araç!

Şimdi ise 2021 verileri açıklandı…

2021 yılında OGS'den geçen araç sayısı 143 milyon 448 bin. HGS ile geçen araç sayısı ise 295 milyon 886 bin. Yani OGS ve HGS kullanarak geçen toplam araç sayısı 439 milyon 334 bin. Bunun karşılığında elde edilen gelir 4.1 milyar TL olmuş.

Araç sayısı artmasına rağmen HGS ve OGS ile geçiş sayıları azalmış. Ancak gelir iki katına çıkmış.

Üstelik geçiş sayısı azalmasına rağmen 2021 yılında artan bir rakam daha var; o da kaçak geçiş sayısı

2018 yılında 20 milyon 574 bin olan rakam, 2021 yılında 30 milyon 319 bin adede çıkmış.

Ekonominin "pik" yaptığı bir dönemde neden kaçak geçiş sayısı artmış olabilir acaba(!)

Neyse…

Kamu Özel İşbirliği modeli ile yapılan ve üzerine yağma boyutunda garanti verilen "muhteşemin muhteşemi" otoyollarda dinlenme tesisleri var biliyorsunuz.

Bu tesisler "Yap İşlet Devret" modeli ile yapılan tesislerdir ve bunlar "OHT" yani Otoyol Hizmet Tesisi demişler.

Ancak bu OHT'lerin muhasebe kayıtlarının mali tablolarda yer almadığı tespit edilmiş. İlgili yönetmeliğe göre bu gelirler ve giderler "açık" bir şekilde "belgelenerek" kayıt altında tutulmalı.

Fakat burada kayıt dışı bir iş dönüyor.

Üstelik…

Bu tesislerin adı Oksijen!

Yolculuk sırasında dinlenmek için durduğunuzda buralarda birçok değerli markayı görüyorsunuz. Bu tesisleri kiralayan kiracı firmalar hem kiraya çıkıyor, hem de cirodan Oksijen firmasına pay veriyor. Dolayısı ile kiracı firmalar fiyatlarını da artırmak zorunda kalıyor.

Oksijen adlı firma kime ait?

Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş. adlı firmaya ait.

Dinlenme tesisini kiralayan esnaf ile konuştuğunuzda bin ah işitiyorsunuz. Şimdi de servis yollarını kapatmışlar. Nedenini kimse bilmiyor.

Bu uygulamaları yapan, milyonlarca TL para kazanan imtiyazlı kişiler üzerine bir de gelirlerinin yer aldığı muhasebe kayıtlarını kuruma bildirmiyorlar.

Ya da kurumdaki kişiler bu imtiyazlı kişilere az oldu daha çok kazanın diyorlar…

Velhasıl ortada yine bir usulsüzlük var.

Araştırmaya devam edeceğim.

Sonuç olarak raporlara bir genel giriş yaptım. Henüz gazetelerde haber olarak göremediğim onlarca skandal durum var. Eğer yazılarımı takip ederseniz hepsini sırayla tek tek yazacağım.

Hem rakamlarını hem de bu usulsüzlüklerden kimlerin yararlandığını çıkardım.

Şimdilik yerim olmadığı için uzun uzadıya aktaramıyorum. Sizleri sıkmadan bunaltmadan, kafanızı karıştırmadan hepsini buradan yazacağım.

Bahsettiğim konular binlerce sayfalık raporlardan oluştuğu için derlenip toparlanması gerekiyor.

Şimdilik kaçak geçişlerin çokluğuna ve elde edilen devasa gelire dikkat çekmek istedim. Hani derler ya "sömürülmedik bir kulağımızın arkası kaldı" diye vaziyet tam olarak bu.

Hem otoyolun garanti ücreti bizim cebimizden çıkıyor, hem geçiş ücreti bizim cebimizden çıkıyor, hem de otoyoldaki dinlenme tesislerinin kiraları, ürün fiyatları ile bizim üzerimize bindiriliyor. O yolu kullanırken harcadığımız benzinin vergisi, bindiğimiz arabanın ÖTV'si MTV'si derken aldığımız nefes için para ödüyoruz.

Bu kadar vergi ödenmesine rağmen ne ucuz, ne ücretsiz diye soracak olursanız cevap veremem. "Bedava mezar bulsam girerim" derler ya hepimizin hâli o…

Mezar fiyatlarını da ayrı bir yazı konusu yaparız.

Ölürken bile rahat bırakmıyorlar...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.