Çok ilginç ve bir o kadar da zor dönemden geçiyoruz. Size birazdan neden böylesine darboğazdan geçtiğimizi -ki bu darboğaz kalıcı olacak- bir örnekle anlatacağım.
Çünkü sırtımızdaki yük her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Ne yazık ki daha da ağırlaşacak. Çünkü saçma sapan teoriler ile yönetilen ve makyajlanarak saklanan ekonomi verileri seçimin hemen sonrasında nasıl bir yıkım içerisinde olduğumuzu gösterdi.
Cumhurbaşkanlığı sisteminde artık oluşturulan bütçeye göre harcama değil, harcamaya göre bütçe hazırlanıyor. İsmet İnönü ile özdeşleşen “denk bütçe politikası” artık neoliberal iktisatçılar tarafından “saçma” olarak nitelendiriliyor. Yerine gelen Mehmet Şimşek gibiler “sıkı para politikası” diyerek halkın kemerini boğazından sıkıyor. Seçim öncesi ve seçimde verilen vaatler nedeniyle oluşan bütçe açığı ise ek bütçeler ile toparlanmaya çalışılıyor.
Ek bütçe için de “deprem nedeniyle yaşanan yıkım” gösteriliyor ki itiraz edilmesin. Yani uygulanan “Faiz sebep, enflasyon sonuç” politikası değil, yersen. Oysa Meclis’in bütçe hakkı neredeyse yok edildi, denetim mekanizmaları parti çıkarlarına göre dizayn edilip etkisizleştirildi, mali disiplin kalmadı.
Bütçe artık yetmiyor. İktidar bütçe açığını kamu harcamalarında yapacağı tasarruflar ile gidermek yerine milletin sırtındaki ağır yüke daha fazla ağırlık yüklüyor. Yalandan “Kamuda tasarruf yapacağız” dediklerine bakmayın, yapmayacaklar.
Gelen zamları biliyorsunuz tek tek yazmayayım. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunuma göre ÖTV geliri olarak 306 milyar 600 milyon lira gelir hedefleniyor. Bakın bu rakam ek bütçe.
2023 yılı bütçesinde ÖTV hedefi 510 milyar liraydı. Yani yılın kalan 5 ayında tahsil edilecek ÖTV’nin yarısından fazla. Yani bu rakamı toplayabilmek için tekrar vergi artırımı yapacaklar. Akaryakıta yapılan vergi artırımı ne yazık ki son değil başlangıç. Alkol ve tütünde de büyük vergi artırımı gelecek.
Bu vergi artırımları bütçe açığını kapatacak mı? Hayır... Zaten mesele bütçe açığını kapatmak değil. Kendi ihtiyaç ve harcamalarına kaynak yaratmak.
Duyuyorsunuzdur, “Zamlar dolaylı vergilere yapılıyor” diye. Bu ne demek oluyor? Zenginlerin gelir vergisi, kurumlar vergisi gibi vergilerine yapılacak artırımlar yerine vatandaşın satın aldıkları, harcama yaptıkları kalemlerin üzerindeki vergilere artırım yapıldı demek.
Yani iğneden ipliğe, marketteki her şeye zam üstüne zam gelecek demek. Üstelik bu zamları maaş zamlarından sonra getirdiler ki verilen maaş zammı kasaya geri dönecek. Zenginler yine zenginliklerinin sefasını sürecek.
Şimdi gelelim işin bamteline...
Daha önce yazmıştım. Cumhurbaşkanlığı koruma ordusu gideri günlük 13 milyon TL ve her ay artıyor. Saray’ın masrafları da her ay artıyor. İhalelerde kamu yararı değil ihaleye giren yandaşın yararı gözetiliyor.
Bundan çok daha büyük bir olay var. Meselenin ortasında ise devlete ait Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı bulunuyor.
Dubai’de yerleşik bulunan “Petroleum Equipment and Supplies FZE” adlı firma 16 Ocak 2023 tarihli (592153 numaralı fatura ile) Fransa merkezli, Ankara’da şubesi bulunan “Dowell Schlumberger” adlı firmaya satış yapıyor.
Fatura muhteviyatı Japonya menşeli üç kalem eşya. Üç adet ürün için toplam tutar 254 bin 309 dolar gözüküyor. Faturanın üçüncü kalemindeki “Modular Insıtu Fluid Analyzer” isimli ürünün bedeli 236 bin 500 dolar.
Ne var bunda diyorsunuz değil mi?
Efendim Dowell Schlumberger firması aldığı bu malı 3 Temmuz 2023 tarihinde gümrükte devrediyor. Kime devrediyor? Türk Petrolleri Offshore Teknoloji AŞ’ye.
Kaça devrediyor?
2 milyon 162 bin dolara! O günkü kur 25.82 TL yazılmış faturaya. Türk Lirası olarak 57 milyon 493 bin TL’ye devredilmiş.
Yani faturanın üçüncü kaleminde 236 bin 500 dolar değeri olan ürün, Türk Petrolleri Offshore Teknoloji AŞ’ye 2 milyon 162 bin dolara satılmış.
Merak ettim. Firmanın Ankara ofisini aradım. Telefona bakan kişiye yetkili ile görüşmek istediğimi belirttim. Telefondaki kişi “Bağlayamıyoruz” dedi. “Yetkili kişi kim” diye sordum. Telefondaki, “İşimizi de söyleyemiyoruz mail gönderin” dedi. Cevap alamadım.
Merak ettim açıkçası 236 bin dolara satın alınan ürün nasıl 2 milyon 162 bin dolara satılmış öğrenmek istiyorum! Mutlaka açıklaması vardır, bakalım ne cevap alacağız...
Fakirin fukaranın sofrasındaki ekmeğe göz dikeceğinize, kamu kurumları ve kuruluşlarını yağmalayan, zarara uğratan kim var ise engelleyin.