Bu köşeden elimden geldiğince emeği ile geçinenlerin, hem işlerinde hem de mevzuat önünde yaşadıkları problemleri duyurmak adına sesi olmaya çalışıyorum.
Büyütülmeden çözümlenmesi çok kolay olan sorunlar, ne yazık ki bir türlü çözüme kavuşturulamıyor.
Bugün de emeklilerin dertlerini anlatayım.
Gerçi soyut olarak emekliliğe inanan biri değilim. İnsan vücudu el verdiğince üretmeli, gerektiğinde gezmeli ve gerektiğinde de dinlenmeli. Ama gelin görün ki yıllarca çalışıp üretmiş insanların bile haklarını gasp ediyorlar.
Biliyorsunuz her yıl bayramlarda emekli yurttaşlara bayram ikramiyesi dağıtılıyor.
Ancak eşitsizlik söz konusu…
Dağıtılan ikramiye, enflasyon baz alındığında artacaktır diye bekleniyor ancak bırakın artışı binlerce yurttaş bu haktan yararlanamıyor bile.
Oysa ki yararlanamayan yurttaşların alacağı para, silinen vergi miktarının belki de yüzde biridir. Ya da garanti edilen ve geçmedikleri halde her yurttaşın cebinden çıkan günlük paraya eş değerdir.
Büyük bir haksızlık var.
Bu konuda bana Emekli Bankacı Dernekleri Platformu ulaştı.
Özetlersek konu şu…
Devlet SGK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı emeklileri ve onların dul ve yetimlerine hazinesinden Ramazan ve Kurban bayramlarında 1.000 TL'lik ödeme yapıyor.
Ancak emekli bankacılar, seçim öncesi vaat edilen 1.000 TL bayram ikramiyesini, yasa kapsamında olmadıkları gerekçesiyle bugüne kadar alamadı. Böyle 150 bin civarında (aileleri ile birlikte 300 bin kişi) emekli bankacı var.
Üye sayıları toplamı 21 bin kişi olan sekiz bankanın emekli derneklerinden oluşan Emekli Bankacı Dernekleri Platformu, yasanın çıktığı tarihten itibaren konu hakkında defalarca Cumhurbaşkanlığına, TBMM Başkanlığına, partilerin başkan ve başkan yardımcılarına, ilgili bakanlara yazdı, ulaşmaya çalıştı.
Tüm iletişim yollarının denenmesine rağmen bugüne kadar ne bir cevap ne de bir sonuç alınabildi.
Bakın…
Anayasanın eşitlik ilkesine uymayan, TBMM'de milletvekilleri tarafından defalarca dile getirilen, kamuoyunun da artık çok iyi bildiği bu haksız uygulama düzeltilmeli.
Bunun için; emekli bankacılara ödenmesi talep edilen bayram ikramiyelerinin Hazineden karşılanması için kanunda değişikliğe gidilmesi gerekiyor.
Bin lira yahu, bin lira…
Külliye'ye, belediye binalarına, ilçede köyde kıytırık bir bürokratik makama bir şey lazım oldu mu milyonları harcıyorsunuz.
Emeklilere gelince süründürüyorsunuz. Bu insanlar 30-35 yıl size mi çalıştı?
12 milyon emekliye ödenmekte olan bayram ikramiyelerinin, sayısı 150 bin civarındaki Banka Vakıf Sandıklarından emekliye ayrılanlara da ödenmesi için tek bir karar yeter.
Çok uzatmayacağım.
Japonya'da enflasyon yüzde 2'ye çıktı diye neredeyse olağanüstü hâl ilan edecekler.
Bizde yüzde 150'ye dayanmış, daha da gidiyor.
Rusya-Ukrayna savaşı, uzarsa bizi daha da beter bir hâle sokacak.
İthal ikameli neo-liberal bir ekonomi politikası gütmek yerine, acilen kamu kontrolünde üretim ekonomisine geçmemiz gerekiyor.
İktidar da felaketi görmüş olacak ki tarımda ardı ardına üretim teşviklerini açıkladı. Yeter mi? Yetmez tabii. 3-5 bin dönüm arazisi olan derebeylerine teşvik vermek çözüm olmaz. Köylüye çiftçiye destek verilsin ki milyonların karnı doyduğu gibi üretim de artsın.
Emeklilere, köylülere, işçilere, alt gelir grubunda çalışan tüm meslek gruplarına hatta memurlara zam yapmak yetmez.
Sonuç olarak, içerideki üretim artacak ki gıda enflasyonunu da en aza çekeceğiz.
Bunun yollarını da işin uzmanlarına sorup bir başka yazımızda değerlendiririz.