Murat Ağırel yazdı: Kurdukları düzenin altında kaldık

Antakya’da yaşananlara sokak sokak gezerek şahitlik ettim.

Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin etkisi halen sürüyor. Yıkımın boyutunun 10 ildekinin dışında henüz kamuoyunda anlaşılmadığını düşünüyorum.

Antakya’da yaşananlara sokak sokak gezerek şahitlik ettim.  

Birkaç günlüğüne İstanbul’a dönüşümün ardından Kahramanmaraş ve çevresini gezmeye başladım. Burası da Hatay gibi... Arama kurtarma çalışmalarının depremin 14. gününde bile “sonlandırılamadığı” bir enkaz şehirden bahsediyorum. 

Kayıp sayısı açıklanandan çok daha fazla orası kesin. Sanırım ölenlerin sayısına, ailelerin enkazdan kendi çabalarıyla çıkarıp tamamen kendi çabalarıyla köyüne gömdükleri yakınları dahil edilmiyor. 

Ne zaman ki gidecekler ölüm kâğıdı alacaklar herhalde o zaman dahil edilecekler. 

Çünkü Maraş Kapıçam Mezarlığı’na gittim aynı günde defnedilmiş yüzlerce cenaze vardı. Üstelik açık halde definleri bekleyen yeni yerler açılmaya devam ediyordu. 

Öyle ki yeni açılan yerler de öyle tek kişilik için açılmıyor. Bir sıra halinde mezar açılıyor çizgi şeklinde cenazeler aralarına tahta konarak ayrılmak suretiyle toprağa veriliyor. 

Tam da bu sırada rastladım. Bir mezar yeni kapatılmış ama tahtaları düzgün konmamış dolayısıyla siyah torbayla gömülen bir kişinin mezarı henüz ucundan açık duruyordu. 

Kızdığım nokta şu: Vatandaşa kefen bulamayan Diyanet İşleri Başkanlığı apar topar çadır kentlerde çadır işgal edip Kuran kursları ve “doğru yolu göstermek adına” İrşad çadırları açmış. Diyanet çadır kovalarken millet deniz botlarının üzerini kapatıp kendisine derme çatma çadır bile yapmış. 

Baştan aşağıya bir akıl tutulması yaşanıyor.

Dahası vatandaşların söylediğine göre Maraş’ın unutulmuş bölgesi olarak kabul edilen Dulkadiroğlu ilçesi Kuyucak Mahallesi’nde çalışma filan yoktu. Yapılar çok eski. Neredeyse bütün mahalle yerle bir olmuş. Ekipler burada hâlâ bir çalışma yapmıyor. Bir tane kepçe var onu da vatandaşlar tutmuş...

Mesela vatandaş burada ekip, kepçe beklerken makineler neredeydi biliyor musunuz? 

Elbistan Belediye Başkanlığı binasında ayakta duran orta hasarlı binayı yıkmakla uğraşıyorlardı. Üstelik içindeki tüm resmi belgelerle birlikte. Bunu sosyal medyadan paylaşınca ortalık ayağa kalktı tabii. Belli ki bir şeylerin acelesi vardı. Açıklama yaptılar, açıklamada da “Cumhuriyet başsavcılığı tüm delillere el koymuştur” denildi. Umarım öyledir.

Adıyaman Yavuz Selim Mahallesi’nde yıkılan Şevket Çerçiler Apartmanı’nı anlatayım. 

Şehirde yan yana üç binadan ortadaki yıkılmış. Yıkılan binanın solundaki 30 yıllık sağındaki ise 25 yıllık. Dimdik ayakta üzerinde sıva çatlağı bile yok. Aslında yıkılan bina da eskiymiş 25 yıllık ama 5 yıl önce kentsel dönüşüme girip yıkılmış, yeniden yapılmış. 5 yıl önce yapılan bina yerle bir olmuş. Böyle çok örnek var. 

AKP Dulkadiroğlu İlçe Başkanı Şahin Avşaroğlu ismini duymuşsunuzdur. Tutuklandı. Sahibi olduğu inşaat firması tarafından yapılan Badı Saba Konutları’nın yıkılması sonucu onlarca kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Avşaroğlu’nun sahibi olduğu inşaat firması tarafından yapılan 15 katlı üç bloktan ikisi depremde yıkılırken bir blok ağır hasar aldı. 140 konutluk Badı Saba Konutları’nda 28 kişi ölü olarak enkazdan çıkarıldı. 

İşte bu konutların altından su çıktı. Ben bu işten anlamam ama kör de değilim. 15 katlı binaları suyun üzerine yapmış neredeyse. Ha altında su kaynağı olan toprağa bina yapılmaz değil yapılır ama 15 katlı yapılmaz. 15 katlık izni nasıl aldın, zemin etüdünü nasıl yaptın, forekazık çaktın mı çakmadın mı vs. bir sürü hesabını vermesi gereken konu var. 

Dev gibi bir denetimsizlik, riyakârlık, ahlaksızlık, rüşvet sistemine 40 binden çok daha fazla vatandaşımızı kurban verdik. İktidarın sorumluğunda olan bu düzen kadar aslında ahlakımız da çöktü, yerle bir oldu. Sistemde hiç kimsenin işini doğru yapmaması, liyakatli insanların çalıştırılmaması sonucunda aileler yok oldu, çocuklar yetim kaldı, milyarlarca dolarlık altından uzun seneler kalkamayacağımız bir açık oluştu.

İktidar her ne kadar “asrın felaketi” diyerek kendini temize çıkarmaya çalışsa da bu yaşadıklarımız felaket filan değil kurdukları düzenin maalesef bir sonucu. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Medya Haberleri

Yerli diziler ekranında yaprak dökümü
Kadir Mısıroğlu ölmedi yaşıyor
İki liderin görüşmesi sonrasında ortalığa yayılan beklentiler bana neden tuhaf geliyor olabilir?
Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal: İsmailağa’ya değil, Türkiye’ye operasyon
Marmaris’te tatil yapan baronu bize Brezilya haber vermiş