Murat Ağırel yazdı: Plajları parsel parsel satan hangi iktidar?

Patronlar Dünyası’ndan Toygun Atilla’nın haberinde de belirtildiği üzere MUÇEV, Belcekız plajını 7 Ekim 2020’de kiralamış.

Şimdilerde AKP cenahından duyuyorum: "Plajlarda işgale son vereceğiz, halkın kullanımına açacağız." Yahu plajları parsel parsel satan iktidar CHP miydi?

Eski Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki"Artvin’den Hatay’a bütün kıyıları denetliyoruz. Sahillerin bazı bölgelerin işgal edildiğini görüyoruz. Buna izin vermeyeceğiz. Hukuk dışı yapıları, mevzuata aykırı tüm uygulamaları yani bütün kaçak yapıları yıkacağız" dedi.

En başta bu iradeyi ve yapılacak olan tüm çalışmaları desteklediğimi belirtmek isterim ki bu yönde ben de Çanakkele Küçükkuyu sahilinde yaşananlara dikkat çektim. Dört yıldır burada ikamet ediyorum. Bölge mafyavari ve çeteleşmiş kişiler tarafından tehdit altında. Esnafı rahatsız eden bazı işletme sahipleri var. Sosyal medyadan çağrı yaptıktan sonra denetimler artırıldı. Hukuka aykırı yapılar mühürlenmiş ve cezalar kesilmiş. Hatta mafyavari yapılanmadan devletin de haberi olmuş ve bu yönde kesin adımlar atılmış. Ama Türkiye sadece Küçükkuyu’dan ibaret değil. Benzer durumda binlerce yer var. Gözlerini para hırsı bürüyenler halkın anayasal hakkı olan denize erişimini ellerinden alıyorlar. Bir de bunu yasal bir kılıfa sokmaya çalışanlar var. Anlatayım.

Adı: Muğla’ya Hizmet Vakfı ve Türkiye Çevre Koruma Vakfı (MUÇEV). 2014’e kadar Muğla El Sanatları (MELSA) adlı bir şirket vardı. Bu şirketin yüzde 75 hissesi Muğla Valiliği İl Özel İdaresi’ndeydi. Yerel seçimler öncesinde bu şirket büyükşehir belediye başkanlığına devredildi. Ama devredilmesinden 10 gün önce bünyesindeki işletmelerden dünyaca ünlü turistik Akçapınar Mahallesi Araplar mevkisi ile Ölüdeniz kumsalındaki günübirlik alan ve tesislerin işletme protokolleri, 2021’e kadar geçerli olmasına rağmen vali Mustafa Hakan Güvençer ile Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürü Osman İyimaya arasında karşılıklı feshedildi. Sonra Muğla’ya Hizmet Vakfı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Türkiye Çevre Koruma Vakfı, MUÇEV Turizm Ticaret Limited Şirketi’ni kurdu. Şirket kurulur kurulmaz da Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, 28 Mayıs 2014’te imzalanan protokolle buraların kullanım hakkını MUÇEV’e devretti. Yetki devrinin ardından 2 Haziran 2014 gecesi söz konusu firma internet sitesinde Ölüdeniz Lagünü Kumsalı ihale ilanını yayımladı.

5 Haziran 2014’te üç firmanın katıldığı ihaleyi yıllık 2 milyon 690 bin TL bedelle, üç yıllığına Aydeniz ve Güneş Yemek ortak girişimi kazandı. 26 Haziran 2014’te de Gemiler Koyu ve Akbük kıyı kesimi günübirlik alanlarının ihalesi yapıldı.

MELSA Müdürler Kurulu Başkanı Yavuz Kayı, "Bu iki plajın yıllık 8 milyon TL getirisi var. Plajların yıllık 2 milyon 690 bin liraya kiralanmasının izahı yok. Hukuk devletinde insanlar ‘Biz böyle uygun gördük’ der mi?" diye isyan etti.

Hukuki başvurular yapıldı. İmza kampanyaları düzenlendi. MUÇEV devam etti.

Patronlar Dünyası’ndan Toygun Atilla’nın haberinde de belirtildiği üzere MUÇEV, Belcekız plajını 7 Ekim 2020’de kiralamış.

BİR AY SONRA DEVRETTİLER

Kasım 2020’de yani bir ay sonra bu doğa harikası yer, Kıyı Sahil Turizm Şirketi’nin sahibi Seyfettin Balcı’ya alt kiralama yoluyla devredildi. Balcı aslen Fethiyeli, bir dönem Fethiye Ülkü Ocakları Başkanlığı yaptı.

Hemen hemen nerede sahil, kıyı, plaj varsa orada Balcı’nın adı var. Balcı, Belcekız plajını MUÇEV’den kiraladıktan bir yıl sonra Kıyı Sahil Turizm şirketinin yüzde 65’ini MAC Eğlence, Spor ve Turizm AŞ’ye yani eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Harun Öztürk’e devretti. Öztürk, Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevini yedi yıl sürdürdükten sonra 2012’de istifa etti. Aslında bir anlamda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin koyduğu tavır yüzünden istifa etmek durumunda kalmıştı. Fethiye’de meşhur kiralamayı sorduğumda herkes plajın aslında kâğıt üzerinde Öztürk’ün olduğunu asıl sahibinin ise Kenan Kıran olduğunu iddia ediyor. Kıran kim anlatacağız ama öncelikle Belcekız plajındaki ve Ölüdeniz’deki Kumburnu sahilindeki durumu net ortaya koymamız gerekiyor.

Belcekız Plajı ile ilgili CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, bakanlığın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi. Sahildeki izinsiz yapılaşma ve genişlemesini konu ediyordu. Yetkililere sordum. Onlar da itiraz ediyorlar bu genişlemeye. Şu ifadeleri kullanıldılar: "Ölüdeniz Belcekız’a birden fazla ‘büfe’ adı altında restoranlar yapılmış olup hiçbirinin müstakil işletme ruhsatı bulunmamaktadır. Yamaç paraşütçülerinin indiği yerdeki bir işletmeye 2019’dan önceki belediye başkanı tarafından büfe işletme ruhsatı verilmiştir. Fakat bu işyeri açma ve çalışma ruhsatı daha sonra kumsaldaki diğer restoranlara da asılmıştır. Oysaki ruhsat verilen büfe 2019 itibarıyla artık yerinde bile yoktur, daha önce yıkılmıştır. Bir tek ruhsat ile çalıştırılan sözde büfe, özde restoranın büyüklüğü, diğer restoranlarla birlikte 1294 metrekareye kadar çıkmıştır."

Türkiye’nin tanıtımlarında en öne koyulup dünyaya gururla sergilediğimiz Ölüdeniz’in halinin bir kısmı bu şekilde.

Bitti sanıyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Daha Babadağ ve Sümbeki Burnu var. Onları da bir sonraki yazımda aktaracağım. Türkiye’nin eşsiz cennet plajları, doğa harikası yerleri nasıl peşkeş çekiliyor halka nasıl kapatılıyor göreceksiniz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.