Bir iletişim tasarımcısı Mahir Akkoyun’un tasarladığı etiketlerin marketlerde satılan temel gıda maddelerinin üzerine yapıştırıldığı fotoğrafları gördüm.
Herkes hayat pahalılığından şikâyet ediyor. Sloganda ise “Bu ürün size pahalı mı geldi? Erdoğan sayesinde” yazıyor.
Akkoyun’un İzmir’de gözaltına alındığı haberini okudum.
“Kafanızı keseceğiz” diyenlerin karakola davetiye ile çağrıldığı, milyarlık ihaleleri sahte belge ile kazanan, naylon faturalar ile vergi kaçıranların makam mevki aldığı, sırtının sıvazlandığı bir ülkede normal şeyler bunlar...
İfade özgürlüğü sadece AKP için var. O kadar özgürler ki istediklerini yapabiliyorlar. Ben size kısa kısa anlatayım.
Ankara, İstanbul, İzmir, Kırşehir ve Kırıkkale illerinde bulunan il göç müdürlüklerinde ülkemizde bulunan yabancılara ilişkin istisnai vatandaşlık, oturum/çalışma izni iş ve işlemlerini usulsüz olarak takip eden, bundan menfaat temin eden şüpheliler hakkında bir operasyon yapıldı.
Göçmen ve sığınmacılar üzerinden yapılan vurgun ortaya çıkarıldı. Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü 1 yıl teknik-fiziki takip yaptı.
Bu operasyon haberi daha önce meslektaşlarım tarafından haber yapıldı. İddianame bin sayfadan fazla. Her sayfasını okudum.
Çok değil daha birkaç hafta önce Kırıkkale ve İstanbul’da bazı emlak değerleme şirketlerinin ucuz arsalar ve sahte belgeler ile nasıl istisnai vatandaşlık verdirdiklerini yazdım.
Operasyon ben yazmadan önce yapıldı. Yani sistem tıkır tıkır devam ediyor.
121 kişinin müşteki sıfatı ile ifadesine başvurulmuş.
Çetenin yaptığı işlerin başında Türk vatandaşlığı almak isteyen yabancılara 100 bin dolarlık gayrimenkulün değerini ekspertiz aracılığıyla 250-400 bin dolar gibi göstermesi geliyor. İstisnai vatandaşlık veya ülkemizde bulunmak amacı ile yabancı uyruklu kişilere oturma izni, çalışma izni, vize izni, parmak izi işlemleri, geçici kimlik çıkarma, randevu alma gibi işlemleri yapıyorlar.
İstisnai vatandaşlık alabilmek için şartlardan birisi İçişleri Bakanlığı’nın uygun gördüğü isimlere vatandaşlık vermesi. Bu çete istisnai vatandaşlık başvurusunda bulunmuş ama olumsuz sonuç almış kişileri İçişleri Bakanlığı’na giden bu listeye eklemiş. İstisnai vatandaşlık için ilçe nüfus ve vatandaşlık şubesinde bulunan çete mensubu parmak izi alma işlemi yapılıyormuş gibi sahte işlemler yapmış.
Vatandaşlık haklarına başvurabilmek için emlakçılar ile anlaşıp sahte adresler oluşturmuşlar. Kendilerini “istihbarat”, “Emniyet”, “asker” gibi tanıtarak kurbanlarından para toplamışlar.
Türkiye’de oturum ve çalışma izni almak isteyen yabancı uyruklu kişilerle bağlantı kuran çetenin, çocuk ve yaşlı bakıcılık işlerinde çalışıyor gibi gösterdikleri bu kişilere oturma ve çalışma izni aldıkları belirlendi.
Adres olarak metruk binalar ve mezarlıkları gösterdiği de tespit edilmiş.
Bakın iddianameden parça parça kesitler sunayım...
İngiltere’de cezaevinde olan birine vatandaşlık almaya çalışmışlar!
Aynen aktarıyorum:
“Şüpheli C.A. ve E.Y’nin İran uyruklu, İngiltere’de cezaevinde bulunan M.D. isimli şahsın Türkiye Cumhuriyeti İstisnai Vatandaşlık işlemlerini yapmak için birlikte İstanbul’a gittikleri, karşılığında aracı Ş.T’den 75 bin dolar alacakları, C.A’nın önden 40 bin dolar aldığı, bu paranın 15 bin dolarını C.A’dan almak için Y.B. ile B.E’nin memur kılığında R. isimli şahsı (R.K. olabilir) C’nin yanına götürmek için plan yaptıkları ancak B.E’nin konuyu biraz düşünmek istemesinden dolayı planın işlemediği, daha sonra Ş.T’nin S.G. aracılığı ile C.A’ya bazı emanetler gönderdiği (evrak ya da para olabilir), C.A’nın da emanetlerin S.G’de kalmasını daha sonra görüşeceklerini söylediği, değerlendirilmiştir.”
Öyle ki bazı şüpheliler polis yeleği ve polis telsizleri kullanarak işlerini yürütmüş.
Sahte adreslerde gösterdikleri yabancıları sonra denetliyormuş gibi yanlarına gidip korkutarak para alıyorlar. Bu olayın tapesinde “1000 dolar mı alayım 1000 TL mi” diye konuşuyorlar.
Devamı da var, yazacağım..