P. Ütğm Gökhan Delen
P. Uzm. Çvş. Serkan Sayin
P. Söz. Er Müslüm Özdemir
P. Söz. Er Kemal Batur
P. Söz. Er Emrullah Gülmez
P. Uzm. Çvş. Hakan Gün
P. Uzm. Çvş. Ahmet Köroğlu
İs. Söz. Er Murat Atar
İs. Söz. Er Muhammed Tunahan Evcin
Dokuz vatan evladı...
Bu toprakları vatan yapan hakları ödenmez şehitlerimiz.
Dün hain terör örgütünün saldırısı sonucu şehit oldular.
Piyade Teğmen Ramazan Günay, Piyade Uzman Çavuş Mehmet Serinkan, Piyade Uzman Onbaşı İsmail Yazıcı, piyade sözleşmeli erler Çağatay Erenoğlu, Yasin Karaca ve Emre Taşkın ise günler önce şehit olmuştu.
Her eve, her annenin, babanın, kardeşin, eşin, sevgilinin yüreğine ateş düştü.
Hepsinin ayrı ayrı hikâyesi var.
Şehitlerimizden biri P.Söz.Er Müslüm Özdemir.
Maraş Dulkadiroğlu’nda yaşıyor ailesi.
Depremzede...
Bir yıl önce evlerini kaybettiler. Şimdi ise evlatlarını.
Komşuları anlatıyor. Şehidimizin en büyük isteği ailesine ev alabilmekmiş.
Neden biliyor musunuz?
Şehidimizin anne ve babası Ümmihan ve Ali Özdemir çifti depremde evleri yıkılınca çadırda yaşamaya başlamışlar. Sonra konteyner verilmiş ama kış şartında ısıtmak ne mümkün. Eşyaları koymuşlar konteynere mecburen çadıra geçip soba kurup ısınmışlar.
Şimdi siz güneşi verseniz o babanın ananın yüreği ısınır mı?
O çadırda şehit haberini aldılar ve o çadıra asıldı şehidimizin kanı ile sulanmış al bayrak.
Şehadet haberini verenler hemen 10 tane ısıtıcı getirip koymuşlar konteynerin içerisine. Ananın babanın yüreği kor alev olmuş, yetkililer ayıplarını örtmeye çalışıyor.
Saray’ın bahçesindeki hurma ağaçları üşümesin diye yurtdışından ısıtma tertibatı getirip kuranlar şehidimizin depremzede ailesini ısıtamamışlar.
Depremin üzerinden bir yıl geçti, neredeyse bir yıl.
Yurttaşlar halen konteynerlerde, çadırlarda kalıyorlar. Milyarlarca Türk Lirası para toplandı yardım için. Ne oldu bu paralar?
Haluk Levent ve Hasan Can Kaya şehidimizin ailesine ev alacaklarını açıkladılar.
Ya yetkililer?
Milli birlik beraberlik mesajları verildi. Terör örgütünün inleri yerle bir edildi. Kahraman yiğitlerimizin intikamları alındı!
Terör örgütünün destekçileri ve içerideki işbirlikçileri belli. Yapılacaklar da belli. Terör örgütüne lojistik destek veren ülkelerin NATO’ya girmesi için oy verdik. Terör örgütlerinin en büyük destekçisi ABD’nin ülkemizde üsleri var. Yerli işbirlikçisi partiler TBMM’de cirit atıyor.
Eee neyi bekliyorsunuz?
Siyasi irade var mı? Yok.
Orhan Veli’nin, “Neler yapmadık şu vatan için!/ Kimimiz öldük;/ Kimimiz nutuk söyledik” şiirindeki gibi... Kimimiz öldük kısmındaki şehitlerimizi biliyoruz. Ya nutuk atanlar?
Her şehit haberinden sonra televizyonlarda ellerinde sopalar bulunan, salgından döviz kurlarının neden yükseldiğine kadar bilgi sahibi olan abiler, askerlerimizin nerede şehit olduklarını anlatacaklar. Ertesi gün ise ne kadar izlenip izlenmediklerine bakacaklar.
Ceylan derisi koltuklarından oturma organlarını kaldıran abilerimiz şehitlerimize rahmet dileyip terörü lanetleyecekler. Sonra şehitlerimiz için bir başsağlığı dahi yayımlayamayan, terör örgütlerinin sözcüsü partilerin temsilcileri ile gelecek seçim için pazarlık, özür dilerim İTTİFAK görüşmeleri yapacaklar.
Devletin sırtına kene gibi yapışıp kamunun kanını emip milyonluk araçlar ile gezen sözde önderler şehitliği övecekler. Hatta, cemaatinde, tarikatında bulunan müritleri için ihale kovalayacak, yeni devlet kadroları arayacak, askere göndermemek için türlü yollar deneyecekler.
Etkinlikleri, konserleri iptal edip hassasiyetlerini gösterecekler.
Değişmeyecek.
TBMM’de temsil edilen HÜDA PAR ve DEM Parti acaba bir paylaşım yapıp, terörü kınayıp şehitlerimiz için bir şey yazmışlar mı diye baktım.
Hayır. Gittim tek tek kontrol ettim tek bir mesaj yoktu. İsyanımı sosyal medyadan dile getirdim ikiyüzlü siyasetleri fark edilsin istedim.
Ben tepki gösterdikten sonra açıklama, paylaşım yaptılar. Yani saldırıdan neredeyse 24 saat sonra. Utanmadan bir de partizanları benim paylaşımlarımı kaldırmam için baskı yaptı. Sanki işe yarayacakmış gibi...
Şehidimizin ailesi çadırda yaşam savaşı verirken şehitlerimizi anmaktan dahi imtina eden bu partilerin temsilcileri vergilerimiz ile ceylan derisi koltuklarda oturup vergilerimiz ile oluşan imkânları hoyratça kullanıyorlar.
Kanıma dokunuyor.
Ağzımın içi cam kırıkları ile dolu.