İstanbul Finans Merkezi olacaktı. Hem de bu yıl. Öyle açıklanmıştı. Vay be! Finans demek, para demek… O zaman İstanbul, paranın merkezi oluyordu yani!
Bunun için yüksek yüksek tepelere binalar dikildi. Adı Finans Merkezi ama ekonomiyi yöneten güruh finansın öyle bir şey olmadığı bir türlü öğrenemedi… Nasıl anlatacaksın ki?
Yasal altyapıya ve finansal regülasyonlara gireceğim ama ancak kendimizi kandırırız yalanlarla, dolanlarla… Ciddiye alınacak tarafları yok!
Paranın çok olduğu yerde hukukun varlığı esastır. Bizde hukuk mumla aranıyor bulunca insan seviniyor. Adaleti, güveni yerle bir etmişsin, sana kim güvenip parasını emanet etsin?
Temmuz ayının ortasında önce kamu bankalarının hisseleri üzerinden başlatılan planlı ve organize bir manipülasyonla Borsa İstanbul'da ciddi bir vurgunun temelleri atıldı.
Nitekim aynı süreç içerisinde Sermaye Piyasası Kurulu eski başkanı ve AKP Milletvekili olan kız kardeşiyle eşinin başrolde olduğu, bir ayağı saray danışmanlarına uzanan rüşvet ağıyla ilgili belgeler ve iddialar ortalığa saçıldı.
İddialar arasında 180 milyon dolara ulaşan bir rüşvet ve komisyonun paylaşıldığı, kendisinden rüşvet istendiğini açıklayan bir iş kadınının ifşaatları da vardı.
Muhalefet partilerinin Cumhuriyet savcılıklarına yapılan suç duyuruları için hiçbir inceleme ve soruşturma başlatılmadı.
Suçlamalara ve hatta karşılıklı olarak birbirlerine ithamlarda bulunan rüşvet organizasyonunun iktidara mensup üyeleri için hiçbir adım atılmadı.
Zararı büyüten, küçük yatırımcıyı borsaya çağıran ‘yatırımlarınız için güvenli liman' diyen Bakan Nebati'nin konu ile ilgili gıkı çıkmadı.
Reuters, Bloomberg gibi uluslararası haber ajansları Borsa İstanbul'daki olayları “flaş haber” olarak duyurdu.
Ucunun hangi siyasi mevkilere ulaşabileceği anlaşılamadığından “sözde” özerk olan düzenleyici-denetleyici kurullar kıllarını bile kıpırdatamadılar.
Her şeyi “sayın cumhurbaşkanımızın talimatıyla” yapmıyorlar mıydı? Talimat gelmeyince soruşturma başlatamadılar haliyle… Talimat neden gelmemiş olabilir? İnsanın aklına bin bir
türlü senaryo geliyor düşününce…
Tabii kafa inşaata yoğunlaşmışken insanın genzine toz kaçıyor bazı hakikatleri anlatmak kolay olmuyor.
Hadi kamunun bütün finansal kuruluşları milyonlarca dolarlık binalarını bırakıp taşındılar diyelim… Değişik olarak ne yapacaklar? Camdan birbirlerine el mi sallayacaklar? Birbirlerine para gösterip nispet mi yapacaklar?
Demem o ki, finans merkezi, alışveriş merkezi gibi bir şey değil… Daha nasıl anlatsam bilemiyorum ama İstanbul bu zihin yapısıyla, yönetim anlayışıyla, hukuk alt yapısıyla bırak finans merkezi olmayı eğlence merkezi bile olamaz.