Geçen yılın sonunda Erdoğan'ın çıkıp, “Son 50 yılın en yüksek rakamını ifade eden asgari ücret artışı yüzde 50 seviyesinde…” diye açıkladığı asgari ücret pul olunca, geçen hafta sonu tekrar çıkıp asgari ücreti “Yani yüzde 30 olarak bu artışı yapmış olduk” diyerek tekrar artırmak zorunda kaldı.
Nitekim vatandaşın karnını doyuracak geliri kalmamıştı.
Peki, gerçekten tüketici enflasyonu İstatistik Kurumu'nun açıkladığı gibi yüzde 78.62 mi arttı?
Şöyle söyleyeyim, gerçek enflasyonu öğrenmek için yine İstatistik Kurumu'nun açıkladığı üretici enflasyonuna bakın… Kaç? Yüzde 138…
Hiçbir üretici yıllık artan maliyetini “yahu yazık bu insanlara, biz zararına satalım, bu işi babamızın hayrına yapalım geçen yıla göre yüzde 78 zam uygulayalım” demez.
Aslında üretici enflasyonuna gerçeğe yakın diyebiliriz kabaca…
Ne oldu da enflasyon böyle patladı? Sadece dünyada artan emtia fiyatları mı?
Bir değer yoktan var olamayacağına, sebepsiz peydahlanmayacağına göre fotokopi çeker gibi para basıyorsan paranın değer kaybetmesi kaçınılmazdır. Bu durum Amerika'da da Avrupa'da da aynıdır.
Enflasyon para basmanın bizatihi kendisidir. Zira “dünyada da enflasyon yükseliyor” deyip bizdeki yüzde 78.62'nin normal olduğunu açıklamak mümkün değildir…
Yüksek enflasyon kötü ile iyi yönetim arasındaki ilahi adalettir…
Nitekim yüksek enflasyon yönetememektir, istikrarsızlıktır…
Oysa enflasyonun gerçek sebebini bildiğini söyleyen ekonomisti dinledim ben…
9 Aralık 2019 tarihinde enflasyon yüzde 11.84 seviyesinde, “2020'de tek haneli enflasyon rakamına ulaşacağız” dedi… “Bekle bizi enflasyon…” dedim.
5 Ocak 2020 tarihinde enflasyon yüzde 12.15 seviyesinde, “2020'de tek haneli rakama faizde ve enflasyonda gelinecek” dedi… “Tek haneye gelme noktasında…” dedim.
7 Nisan 2021 tarihinde enflasyon yüzde 17.14 seviyesinde, “Son dönemde bir miktar artış gösteren enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız” dedi… “O kadar kusur kadı kızında da olur…” dedim.
1 Ekim 2021 tarihinde enflasyon yüzde 19.89 seviyesindeyken “enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız” dedi ve faizler düşürülüp ucuz kredi dağıtılmaya başlandı. Dünya ülkeleri aldılar ellerine çekirdekleri seyreylediler eğlenceyi… “Ben yoruldum hayat, gelme üstüme” dedim.
29 Ocak 2022 tarihinde enflasyon yüzde 48.69 seviyesindeyken “Faizi indiriyoruz bilin ki enflasyon da inecek” dedi… “Bilemiyorum…” dedim.
16 Şubat 2022 tarihinde enflasyon yüzde 54.44 seviyesindeyken “En önemli sorunumuz yüksek enflasyondur, inşallah onun da üstesinden her geçen ay inişini görerek geleceğiz” dedi… “Göremiyorum…” dedim.
21 Mart 2022 tarihinde enflasyon yüzde 61.14 seviyesindeyken “hayat pahalılığının önüne geçmek, vatandaşımızı enflasyona ezdirmemek boynumuzun borcudur” dedi… “Borcun aramızda lafı olmaz ama…” dedim.
6 Nisan 2022 tarihinde enflasyon yüzde 69.97 seviyesindeyken “Şimdi yeni safhaya geçiyoruz. Hedefimiz insanlarımızın fahiş fiyat artışı ve yüksek enflasyon sebebiyle gerileyen alım gücünü eskisinin de üzerine çıkarmak” dedi… “İşte şimdi…” dedim.
4 Temmuz 2022 tarihinde enflasyon yüzde 78 seviyesinde… Henüz bir şey demedi