Şehir hastanelerinde Sağlık Bakanlığı’nın kiracı konumunda yer aldığına, mülkün sahibi olan şirketlere Sağlık Bakanlığı en az 25 yıl boyunca kira ve bina bakım parası ödediğine dikkati çeken Muratoğlu, şunları kaydetti:
“Bırakın kiraları, hastane etrafında yapılacak her türlü işletme kârı da şirketlerin hanesine gelir olarak yazılıyor. Hastane şirketleri, kira dışında; röntgen, laboratuvar, güvenlik, temizlik ve yemekhane hizmetlerinden de para kazanıyor. Bitmedi! Hastane çevresinde otopark, lokanta, büfe gibi ticari alanları da işleterek kâr elde ediyor. İsterse kiraya veriyor. Yapım işini gerçekleştirecek firma lehine bedelsiz, bağımsız ve sürekli üst tesis kurma hakkı çeyrek yüzyıl boyunca saklı… Devlet şirkete, sözleşme süresini 49 yıla kadar uzatılmasına imkân sağlıyor. Hastane şirketlerinin gelirlerinin; KDV, damga vergisi ve harçlardan muaf tutulması sözleşmelerle garanti ediliyor. Kurulan Şehir Hastanesinin çevresindeki Devlet Hastaneleri kapatılıyor ve kadroları Şehir Hastanesine devrediliyor. İster beğensin isterse beğenmesin kadro geçişe mecbur kılınıyor.”
“Suyundan da koy, menüde başka neler var derseniz, bilemiyoruz!” diyerek duruma tepki gösteren Muratoğlu, “Şehir Hastaneleri, İhale Kanunu'na tabi değil! Bu tür konular ‘ticari sır’ gerekçesiyle açıklanmıyor. Bize de hasta olup para kazandırmak kalıyor. Bu yıl için 33 milyar 769 milyon lira ödeme yetse bari… Biz devamlı müşteriyiz, indirim yapmayı düşünmezler mi?” dedi.