"1950’de olduğu gibi 14 Mayıs seçiminde iktidar kaybedebilir, muhalefetin ilk turda kazanmasıysa önemli bir koşula bağlı" diyen Yetkin, şu görüşlerini paylaştı:
"Erdoğan aslında seçimi erkene alarak da 14 Mayıs tarihini seçerek de riskli bir tercih kullandı. Öncelikle seçim zamanında, 18 Haziran’da yapılacak olsaydı ilk turda yüzde 50’yi bulamayacağı endişesini kanıtlamış oldu. O durumda 2 Temmuz’da yapılacak ikinci turu alması da tehlikeye düşecekti. Çünkü piyasaya yüksek maaş zamlarıyla pompalanan paranın etkisi geçmiş olacak, okullar kapanacak, Hac mevsim ve ardından Kurban Bayramı’yla tatil mevsimi başlayacaktı ve muhalefetin kendi karşısında birleşebilecekti.
Önündeki bütün zorluklara ve hatalarına rağmen bu defa bir muhalefet bloku oluştu. Kaderin ve siyasetin bir cilvesiyle Demokrat Parti şimdi CHP ile aynı safta; merkez sağ geleneğin sürdürücüsü olma iddiasındaki İYİ Parti de öyle. Muhalefetin kazanma, hatta ilk turda kazanma ihtimali sadece Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in ittifakıyla temeli atılan Altılı Masaya değil, HDP’ye de bağlı....
HDP kilit partiyse açacak anahtar İYİ Partinin elinde.
14 Mayıs seçiminde, ilk turda muhalefetin kazanıp kazanmayacağını iki kadın siyasi lider belirleyecek: Akşener ve Buldan."