MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, asgari ücretle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulunarak, artış oranında yüzde 25’in üzerine çıkılmasının doğru olmadığını savundu. Ekonomik dengelerin korunması gerektiğini belirten Asmalı’nın açıklamaları, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Türkiye’de yoksulluk sınırı 64.595 TL, açlık sınırı ise 19.830 TL olarak açıklanırken, mevcut 17.002 TL asgari ücretin bu rakamların çok altında kalması vatandaşları zorluyor. Artan kira fiyatları ve yaşam maliyetleri karşısında halk, ekonomik koşullarla mücadele ediyor.
'YÜZDE 25'İN ÜSTÜNDE BİR ZAM DOĞRU DEĞİL'
Asmalı, katıldığı bir programda asgari ücret artışıyla ilgili şu ifadeleri kullandı: "Bana göre yüzde 25’in üzerinde bir asgari ücret artışı doğru değil. Enflasyon hedeflerini tehlikeye atmamalıyız." Bu yaklaşımı, iş dünyasının ekonomik dengeyi koruma önceliğiyle ilişkilendiriliyor.
Türkiye’nin ekonomide yapısal reformlarla yeni bir hikâye yazması gerektiğini vurgulayan Asmalı, ihracata odaklanmanın önemine dikkat çekti. "Verimliliğe ve inovatif ürünlere odaklanmalıyız. Kur, ithalatı teşvik etmemeli ve ihracatçıyı üzmemeli. Rekabet gücümüzü koruyarak üretim yapmalı ve pazar kaybetmemeliyiz." dedi. Asmalı ayrıca, iş dünyasının yüksek faiz oranlarından duyduğu rahatsızlığı da dile getirdi.
Milyonlarca çalışanı ilgilendiren yeni yıl asgari ücret zammı görüşmeleri, 10 Aralık 2024 tarihinde başlayacak. Asgari ücretin ne kadar olacağı sorusu, kamuoyunun en çok merak ettiği konular arasında yer alıyor.
ANKETE GÖRE...
Merkez Bankası’nın (TCMB) yıl sonu enflasyon tahminlerini yüzde 38’den yüzde 44’e yükseltmesi, asgari ücrette artış beklentilerini de etkiliyor. Anadolu Ajansı’nın anketine göre, asgari ücretin yüzde 42.64 artışla 24.251 TL’ye yükselmesi mümkün. Reuters ve Finansal Kurumlar Birliği’nin anketleri ise daha yüksek artışlar öngörerek, sırasıyla yüzde 42.95 ve yüzde 49.39 oranlarında artışla ücretin 24.304 TL ve 25.399 TL olabileceğini tahmin ediyor.
Ekonomik veriler ışığında, asgari ücretin belirlenmesi, hem iş dünyası hem de çalışanlar açısından büyük bir önem taşıyor. Yapılacak artış oranı, 2025 yılında milyonlarca çalışanın yaşam koşullarını doğrudan etkileyecek.