Sarı, gazetecilere yaptığı açıklamada, geçen yılın sonlarından itibaren yüzey ile 30 metre derinlik arasında şeritler, tüller ve büyük parçacıklar halinde müsilaj görüldüğünü hatırlattı.
Erdek Körfezi'nde son dalışını 4 Eylül'de yaptığını belirten Sarı, şöyle konuştu:
Benim ve ekibimin dalışlarında ve Marmara'da yapılan dalışlarda verilen bilgilerin hepsi, 17 Ağustos tarihinde suda müsilaj kalmadığını, yüzeyin temizlendiğini ortaya koyuyor. Su kolonundaki büyük parçacıklar halindeki müsilajların bazıları dibe çöktü. Bunlar az akıntılı bölgelerde yığıldılar. Dipte parçalanma devam ediyor.
Peki bu ne anlama geliyor?
Müsilajın dipte parçalanması sırasında oluşan etkilere değinen Sarı, şu bilgileri paylaştı:
Yüzeyde bulunduğunda da sorun, su kolonunda bulunduğunda da sorun, dipte bulunduğunda da sorun, parçalanırken de sorun. Parçalanırken ne oluyor? Suyun içindeki çözülmüş oksijeni kullanıyor. Diplerdeki oksijeni tüketiyor. Organik yapıdaki müsilaj parçalanırken elementlerin geri beslenmeye neden olarak azot gibi besin elementlerini tekrar suya salmış oluyor. Bir dönem için azotu fosfat yükünü artırmış oluyor.