Gazeteci Mustafa Balbay, "Kılıçdaroğlu, 'diktatörü sandıkta yenmek' gibi dünya siyasi tarihine yazılacak bir iddiayla siyasetini sürdürüyor" düşüncesini dile getirdi.
Balbay, şu ifadeleri kullandı:
"Yakın geçmişin muhasebesini yaptığımızda Kılıçdaroğlu’nun bu siyaseti 2-1 yenik görünüyor.
7 Haziran 2015’te Adalet ve Kalkınma Partisi sandıkta yenilmiş, tek başına iktidar çoğunluğunu yitirmişti. Adalet ve Kalkınma Partisi sonuçları beğenmedi, “millet yanlış yaptı, düzeltecek” dedi. CHP, 4 ay süren “istikşafi” görüşmelerin tarafı oldu. Yani demokrasi “var”mış göründü, 500’e yakın yurttaşımız bu sürecin tamamlayıcısı gibi görünen terör eylemlerinde can verdi. 1 Kasım’da, Adalet ve Kalkınma Partisi yeniden tek başına geldi.
16 Nisan 2017 referandumu bugünkü şahsımrasinin başlangıcı oldu. O referandumda mühürsüz oyların da sayılmasıyla başlayan usulsüzlükler, “sokağa çıkılırsa ortalığın kan gölüne döneceği” efsanesinin gölgesinde kaldı. CHP, değişik nedenlerle ya da kaygılarla sandık sonuçlarını koruyamadı.
Bu 2-0’lık yenilginin ardından 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde, kucaklama, gerilim yaratmadan sandığa sahip çıkma siyaseti tuttu. İktidar 2015 gibi İstanbul seçimini yeniletti, ters tepti. Bu, büyük bir başarıdır, hâlâ hazmedilememiştir.
2023 bütün bunların ötesinde bir anlam taşıyor. Kılıçdaroğlu’nun aldığı büyük riskin olumlu sonuç vermesini bekliyoruz, istiyoruz. Bize göre bunun temel yolu şu: Seçimi seçim gecesine bırakmamak. O güne şimdiden hazır olmak. Sandık gününü beklememek, yeni bir Türkiye umudunu diri tutup, bunu topluma hissettirmek, şimdiden yaşatmaya başlamak!"