Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici, "Her yere yürüyen Kılıçdaroğlu'na bir gün de Diyarbakır annelerinin çadırına yürümesini tavsiye ediyoruz. Buradan yürümesin, o kadar zahmete gerek yok. Uçakla gitsin, oradan HDP il binasına kadar yürüsün" dedi.
BBP Genel Başkanı Destici, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Antalya'nın Kumluca ve Finike ilçelerinde sel felaketi meydana geldiğini anımsatarak, devletin bundan önce olduğu gibi bundan sonra da en kısa sürede ve hiçbir eksik bırakmadan yaraları saracağına inandığını söyledi.
İsmailağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in kızı H.K.G.'nin 'altı yaşında evlendirilmesi'ne değinen Destici; 'çocuk evliliği' ifadesini kabul etmediğini, 'evlilik" ve "çocuk' kelimelerinin, hiçbir masum gerekçeyle yan yana getirilemeyeceğini; bu durumun sapkınlık ve suç olduğunu kaydetti.
"Sanki herhangi bir siyasi parti, 6 yaşında bir çocuğun evlendirilmesini kabul edebilirmiş ya da ediyormuş gibi bir tartışma yürütülmesi ayrı bir istismar"
Devletin en önemli ve asli görevlerinden birinin çocukları korumak olduğuna işaret eden Destici, çocuklara karşı işlenen suçlarda cezaların yetersiz olduğunu, artırılması gerektiğini vurguladı. Destici, "Herkesin mutabık olduğu böylesine önemli bir konunun, günlük politik tartışmalara malzeme yapılma çabalarını da yadırgıyorum. Sanki herhangi bir siyasi parti, 6 yaşında bir çocuğun evlendirilmesini kabul edebilirmiş ya da ediyormuş gibi bir tartışma yürütülmesinin ayrı bir istismar, ayrı bir yanlış olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
"Hiç kimse çözümü sokakta aramamalıdır"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Adalet Bakanlığı'na yürümesini 'üzücü ve sorumsuzluk' olarak nitelendiren Destici, "Bu, üzüm yemek yerine bağın sahibiyle uğraşıldığının bir göstergesidir. Bunu yanlış buluyorum. Hiç kimse çözümü sokakta aramamalıdır. Çözüm adresi, Meclis, hükümet, demokrasidir" dedi.
Bu konunun İslam düşmanlığına malzeme yapılmaya çalışıldığını söyleyen Destici, "Bir adli vaka üzerinden İslam'a ve Müslümanlara saldıranların; Türkiye'de 40 yıldır her gün görülen, on binlerce vaka ve ifadeyle resmi kayıtlara da yansımış olan "çocukların terör örgütü tarafından kaçırılması, kaçırılan çocukların cinsiyet ayrımı olmadan tecavüzlere, istismarlara uğraması ve terör eylemlerinde kullanılarak veya örgüt içi infazlarla öldürülmesi" konularında tek kelime edememelerini unutmadık" dedi.
Destici; Millet İttifakı partilerinin, TBMM Genel Kurulu'nda bütçeyi ve ülke meselelerini konuşmadıklarını, bütçe görüşmelerini seçim propagandasının bir parçasına dönüştürmeye çalıştıklarını ve Meclisin çalışma usulleri ile saygınlığına yakışır bir üsluba özen göstermediklerini söyledi.
"Meclis'te PKK partisi istemiyoruz, Türkiye bu ayıba artık son vermelidir"
HDP milletvekillerinin, devletin istihbarat bilgilerine sahip olduklarının ortaya çıktığını kaydeden Destici, "Milletvekili oldukları için devletin istihbarat bilgileri de bunlarla paylaşılıyor. Bu bilgileri odalarında bırakmadıklarına; evlerine ve oradan da PKK başta olmak üzere ipleri kimin elindeyse oraya taşıdıklarına inanıyoruz. Meclis'te PKK partisi istemiyoruz. Türkiye bu ayıba artık son vermelidir. Bu terör uzantıları yüzünden TBMM'de maalesef devlet, millet meselelerini konuşamıyoruz" şeklinde konuştu.
"Belki gelecek yıl da Türkiye ek bütçe yapmak durumunda kalabilir"
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ve KİT'lerde çalışan sözleşmeli personelin durumunun Ocak ayı başında TBMM gündemine getirileceğine inandığını dile getiren Destici, EYT konusunda şu değerlendirmelerde bulundu:
"8 Eylül 1999 öncesi işe başlayanlar, tekrar yaş şartı ya da kademesi konulmadan emeklilik hakkına kavuşturulmalıdır. Bunun bazı çevreler tarafından ifade edildiği gibi bütçemize kaldıramayacağı bir yük getirmeyeceği aşikardır. 4,5 milyon vatandaşımız var. Yıl başında emeklilik hakkı verildiğinde 1 milyonunun emekli olacağı düşünülüyor. Ortalama 5 bin lira maaş alsalar hazineye yükü 60 milyar liradır. Bu tutarı devletin karşılayamaması gibi bir şey söz konusu değildir. Devlet bütçesinin bundan kat kat fazlasını karşılayacak gücü vardır. Önemli olan bununla beraber vergi sisteminde değişiklik yapılmasıdır. Pek çok kesim hala vergi ödememektedir. Geçtiğimiz yıl ek bütçe yapılmıştır. Belki gelecek yıl da Türkiye ek bütçe yapmak durumunda kalabilir."
"Bu soygunu seyretmeyeceğiz"
Destici, enflasyonun düşme, hayat pahalılığının ise erime eğiliminde olduğunu ifade ederek, Altılı Masa'daki partilerin başta enerji fiyatları olmak üzere ekonomiye yönelik olumsuz söylemlerinin gerçekleşmediğini söyledi.
Destici, asgari ücretin 8 bin liranın altında açıklanmayacağına inandığını dile getirdi. Sebze ve meyve fiyatlarının artmasında marketlerin fiyat politikasının etkili olduğunu belirten Destici, "Bu soygunu seyretmeyeceğiz, üstüne gitmeye devam edeceğiz" dedi.
"Altılı masanın, bu anayasa değişikliğinin referanduma gitmesinden adeta ödü kopuyor"
BBP Genel Başkanı Destici, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
Destici, başörtüsüne yönelik Anayasa değişikliği teklifiyle ilgili muhalefete çağrısının olup olmayacağı sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Altılı masanın, bu anayasa değişikliğinin referanduma gitmesinden adeta ödü kopuyor. Çünkü bu referanduma giderse halk, kahir ekseriyetle buna 'evet' diyecek, kendileri sokağa çıkamayacak duruma düşecekler. Terör örgütü partisi bizim muhatabımız değil, onun dışındaki partilere çağrımız, bu işleri uzatmadan Meclise getirelim, hep birlikte 500'ün üzerinde bir sayıyla Meclisimizden geçirelim."
Mustafa Destici, İsmailağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in kızı H.K.G.'nin altı yaşında evlendirilmesine ilişkin bir soru üzerine de "Bütün dergahları, tekkeleri, tarikatları kapatalım' demek doğru değil. Yanlış yapan varsa, hukukun karşısına çıkaracaksın, en ağır cezayı vereceksin lakin toptancı bir anlayışla yaklaşamazsın" değerlendirmesinde bulundu.
"Her yere yürüyen Kılıçdaroğlu'na bir gün de Diyarbakır annelerinin çadırına yürümesini tavsiye ediyoruz"
Destici, "Her yere yürüyen Kılıçdaroğlu'na bir gün de Diyarbakır annelerinin çadırına yürümesini tavsiye ediyoruz. Buradan yürümesin, o kadar zahmete gerek yok. Uçakla gitsin, oradan HDP il binasına kadar yürüsün. Hatta anneleri ziyaretten sonra belki HDP il binasında çay da içebilir. 'Bu çocukları niye kaçırdınız? Getirin şu çocukları.' diyebilir. İnanıyorum ki Kılıçdaroğlu aracılık ederse o çocukların hepsi annelerine kavuşu" şeklinde konuştu. (AA)