Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, yoksulluk sınırına dikkat çekerek, “Buradan siyasetçilere sesleniyorum, beyler kendinize gelin. Bu millet doymuyor, barınamıyor, giyinemiyor. Daha ötesi var mı? Başörtülü anne de çocuğunu doyuramıyor, başörtüsüz anne de çocuğunu doyuramıyor. Kürt baba da evini geçindiremiyor, Türk baba da evini geçindiremiyor. Alevi genç de işsiz, Sünni genç de işsiz” dedi.
TDP Merkez Binası’nda gerçekleştirilen gündem değerlendirme toplantısında açıklamalarda bulunan TDP Genel Başkanı Sarıgül enflasyona değinerek, “Türkiye yoksullar ve varsıllar ülkesi olmuş. 84 milyon çalışıyor, 84 kişi yiyor. Doymayan fakirler değil, doymayan zenginler. Zenginleri doyurursan fakirler de doyar. Yoksulluk sınırı 24 bin TL, açlık sınırı ise 7 bin 500 TL'ye yükselmiş durumda” diye konuştu.
İşsizliğin büyük bir sorun haline geldiğini vurgulayarak siyasetçilere seslenen Sarıgül, “Buradan siyasetçilere sesleniyorum, beyler kendinize gelin. Bu millet doymuyor, barınamıyor, giyinemiyor. Daha ötesi var mı? Başörtülü anne de çocuğunu doyuramıyor, başörtüsüz anne de çocuğunu doyuramıyor. Kürt baba da evini geçindiremiyor, Türk baba da evini geçindiremiyor. Alevi genç de işsiz, Sünni genç de işsiz” ifadelerini kullandı.
“Halkımızın alım gücü kalmadı”
Sarıgül, sözlerine şöyle devam etti:
“Çiftçiye ve esnafa ucuz elektrik ve akaryakıt vermemiz lazım. Çiftçinin ve esnafın kredi faizlerinin silinmesi, kira stopajının kaldırılması ve esnafa sicil affı çıkarılması lazım. Halkımızın alım gücü kalmadı. Gelirleri, giderlerini karşılamaz oldu. Borçlarını borç alarak kapatıyorlar. Buna bir çare bulunması lazım. Askerlik yapanların SGK primlerini devletin ödemesi lazım. 20 bin engelli ataması yapılması ve kamudaki engelli istihdam kotasının yüzde 6’ya çıkarılması lazım. Şehit ve gazi maaşları ile engelli ve yaşlılık aylıkları çok düşük, bunların muhakkak artırılması lazım. İnfaz koruma memurları çok önemli; çok zor koşullarda çalışıyorlar, emniyet hizmetleri sınıfına dahil edilmeleri lazım. Sözleşmeli vatan savunması olmaz, uzman çavuşlara kadro verilmesi lazım. Öğretmenlerin ücretli, sözleşmeli, uzman, baş öğretmen diye ayrılması doğru değildir. Özel okul, devlet okulu demeden maaşlarının yoksulluk sınırının üstüne çıkarılması lazım. Öğrencilerimizin barınma sorunu devam ediyor. Odalardaki yatak sayısını artırmak çözüm değil, yurt sayısını artırmamız lazım.”