MUTLAKIYET KAVRAMI, TARIH BOYUNCA GÜÇLÜ LIDERLERIN SINIRSIZ OTORITEYI ELDE ETME ÇABALARINI YANSITMIŞTIR. BU KAVRAM, HEM TARIHSEL HEM DE FELSEFI AÇIDAN INCELENMIŞ, İSLAM DÜŞÜNÜRLERI ILE BATI FILOZOFLARI ARASINDA ÖNEMLI TARTIŞMALARA YOL AÇMIŞTIR.
Mutlakiyet, kelime anlamıyla "sınırsız otorite" veya "tam yetki" anlamına gelir. Bir kişi, grup veya kurumun herhangi bir sınır veya kontrol olmaksızın mutlak güç ve yetkiye sahip olması durumudur. Bu genellikle bir hükümdarın veya yöneticinin otoriter bir şekilde yönetmesiyle ilişkilendirilir.
Tarihsel Bağlamda Mutlakiyet
Mutlakiyet kavramı, tarih boyunca çeşitli uygarlıklarda ortaya çıkmıştır. Antik çağlardan itibaren, krallar, imparatorlar ve diktatörler sıklıkla mutlak yetki iddiasında bulunmuşlardır. Örneğin, Roma İmparatorluğu'nda, imparatorlar mutlak yetkiyi benimsemişlerdir.
Kavramın Teorik Temelleri
Felsefi açıdan, mutlakiyet İslam düşünürleri ve Batı filozofları tarafından incelenmiştir. Bazıları mutlakiyeti halka hizmet etmek için bir araç olarak görürken, diğerleri tiranlık ve zulmün kaynağı olarak değerlendirmişlerdir.