Alçı, televizyonların en çok konuşulan yapımının Kızılcık Şerbeti olduğunu belirterek, "Ben bu yoğun siyasal gündemde ne ara fırsat bulurum da bu diziyi yazarım diyordum ki dün Gürsel Tekin “Kızılcık Şerbeti” olayını siyaset sahnesine taşıdı. Muhafazakar ailenin başörtülü kızını oynayan Nursema (Ceren Karakoç müthiş bir iş çıkarıyor, karakterinin hakkını çok iyi veriyor) artık siyasi gündemin bir parçası" diye yazdı.
Kızılcık Şerbeti'nin sadece İslami kesime yüklenmek için kullanılmasının adil olmadığını savunan Alçı, "Nitekim bu diziye aşırı tepki duyan zaten iki grup var sosyal medyada. Sözüm ona İslam adına hareket eden radikal dinciler ve sözüm ona Kemalizm adına hareket eden radikal laikçiler. Bu iki grup da eşit derecede yobaz. Aslında bana göre “Kızılcık Şerbeti” biraz da bu iki kesimin bağnazlığını gösterdiği için bu kadar başarılı. O yüzden toplumun makul çoğunluğu diziyi seviyor...
Eğer benim de içinden çıktığım laik kesimin büyük çoğunluğu 90’larda “Kızılcık Şerbeti” dizisinin sunduğu bu özgürlükçü ve kendi önyargılarına eleştirel bakan perspektifte olsaydı muhtemelen AK Parti hiçbir zaman tek başına iktidara gelmezdi. AK Parti, başörtülü kadınlara “gündelikçi temizlikçi” olmayı layık gören bu laikçi faşizme karşı tepki olarak sandıktan çıktı. Laik kesim bugün bu özeleştiriyi yapabilmeli" diye ifade etti.