Cüneyt Ayral
“Bana İtalya’yı Anlat'' önümüzdeki günlerde piyasaya çıkacak olan (Doğan Kitap) Nedim Gürsel’in yeni kitabı.
Kitabı okuyup, üzerine birkaç satır yazabilmem için Doğan Kitap pdf kopyesini göndermiş.
Nedim Gürsel yakın arkadaşım ve sık sık buluşup sohbet ettiğim yani kimliğini kişiliğini yakından bildiğim bir yazar.
“Bana İtalya’yı Anlat'' kitabını okurken onu tanıyor olmak duygusundan arınmam bu nedenle kolay olmadı elbette. Ve üzüldüm!
Üzüldüm çünkü Nedim hiç bir zaman kendi hayatını doya doya “kendisi için'' yaşayamadı, yaşayamıyor ve onun bu gerçeği bu yeni kitabına baskın biçimde yansımış.
Okurun yazarına bir çağrısı anlamına geldiğini düşündüğüm “Bana İtalya’yı Anlat'' başlığından etkilenerek aslında bilip gezdiğim İtalya’nın sırlarını okuyacağımı düşündüğüm kitap aslında bir İtalya Bibliografiası olarak çıkıyor karşımıza, yazar İtalya’yı hep başka yazarların gözünden, sözünden anlatmış. Oysa ben Nedim’in gezip gördüklerini onun gözünden yerini zamanını, adresini belirterek okuyacağımı ve bir sonraki İtalya seyahatimde onun izini süreceğimi düşünmüştüm.
Yıllar önce bir Roma gezisine gitmeden önce, Fransızca ELLE dergisinde yayınlanmış bir yazıyı kesip gittiğimi anımsıyorum. Bu yazıda hangi sokaktan Roma Çamları’nın nasıl görüldüğünü söylemişti yazar ve hangi lokantada neleri yiyebileceğimizi anlatmış, Roma’nın kendi bakış açısından gezilip görülmesi gereken yerlerinin ip uçlarını vermişti. Hâlâ unutamam o Roma gezimizi. Ama ne yazık ki Nedim Gürsel’in kitabı ile böyle bir gezi yapamayacağım. Bütün kitaptan not edebildiğim bir tek Bologna’da bir lokanatanın adı var. Bir de Ragu sosunun tarifi, çünkü kendi yazmış olduğum "El Çabukluğu Marifet" kitabımdaki Ragu sosu ile hiç örtüşmeyen bir tariften söz etmiş yazar, şimdi bu farklılığın nedenini bulmam gerekiyor, çünkü benim Ragu sosumu Sicilyalı bir İtalyandan öğrenmiştim...
Kitabın büyük bir bölümünü Resimli Dünya adlı romanının yazılış öyküsüne ayırmış olan yazar belki de bu kitaptan bir “Vedenik Günlüğü/ Günlükleri'' diye bir başka kitap daha çıkartabilirdi.
Nedim Gürsel’in bu yeni kitabı kimlere ilginç gelebilir?
Öncelikle yazar hakkında araştırma yapacak olan üniversite öğrencileri için önemli bir kaynak, çünkü yazarın kimleri okumuş olduğunu, entellektüellik derecesinin yüksekliğini, kitaplarını yazmaya başlamadan önce nasıl davrandığını bu kitaptan öğrenmek olası.
Resim sanatına ve Rönesans İtalya’sına meraklı olanlar için de önemli bir kaynak kitap olmuş "Bana İtalya’yı Anlat", hangi şehirde bu anlamda neleri görebileceğinizi ve gördükleriniz hakkında kimin ne düşünmüş olduğunu da okuyabileceksiniz.
Bir de tabii İtalya hakkında okuma kılavuzuna ihtiyacınız varsa, çok yararlı olabilir.
Ama bunca yıldır İtalya’ya gidip gelmiş ve gidip gelmekte olan Nedim Gürsel’den ben artık yeni bir "İtalya" kitabı beklediğimi saklayamam, çünkü onun izlerini sürmeyi, İtalya’yı gezerken nerelere gitmiş olduğunu bilmeyi isterim.
Şimdi bu yazıyı okuyanlar bana dönüp, “o da bunu yapmış zaten, neden eleştiriyorsun, o da okumuş olduklarının İtalya’sını anlatmıyor mu? Sen de okuyup gitmek istediğinden söz ediyorsun...'' diyeceksiniz.
Ben bir yazarın izleğinden gezmeyelim demiyorum, hangi yazar hangi kitabında İtalya için ya da İtalya’daki bir şey için ne demiş, o beni çok ilgilendirmedi diyorum...
Nedim Gürsel’in artık bir roman sunma zamanı geldi diye düşünüyorum, kendi yaşam izlediğinden, kendi gözünden, kendi duygularından üremiş bir roman belki de...
27 Nisan 2016, Paris