Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, gösteri ekibi, şirkete karşı yapılan şüpheci etiketler ve suçlamalara da değiniyor. Netflix görünüşe göre bu yapıma fazlasıyla emek harcamış.
Altı bölümlük mini dizi 13 Ekim’de başlıyor. Kıdemli Netflix film yönetmeni Per-Olav Sørensen projeyi yönetirken, Christian Spurrier (Avlanma) ise yazar. The Playlist’in eğlenceli olup olmamasına bakılmaksızın, Spotify’ın başarısının büyük ölçüde tek taraflı bir görünümünü yansıtabileceğine dair endişeler var. Fragmanda düşük veya ödenmemiş telif ücretlerinden söz edilmiyor. Bu nedenle, yasal müzik akışını o zamanlar tamamen yeni bir kavram olarak yayınlamak yanlış denebilir.
Yine de ton şaşırtıcı değil. Apple’ın WeWork dramasından Showtime’ın Uber prodüksiyonuna kadar son zamanlarda teknoloji şirketleri hakkında bir dizi kurgusal film ve şov yapıldı. Bu, The Social Network veya Steve Jobs gibi önceki medyaları içermeyen bir yapım olacak. Bu nedenle özgün bir içerik göreceğiz. Bu tarz yapımlar genelde şirketlerin iyi noktalarına odaklanıyor, bu sebeple Spotify’ın sadece iyi yanlarını göreceğiz. Ancak yine de popüler müzik dinleme platformunu izlemek eğlenceli olacak.
Samsung’un yeni patenti akıllı telefon dünyasında çığır açabilir