Nevşin Mengü: "Bu kadınlar taş mı yesin kardeşim?”Gazeteci Nevşin Mengü, Yeni Akit'in ‘cephede kazandığı parayı eşine veriyor’ başlıklı haberine tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ikinci yargı paketinde “yoksulluk nafakası”nın yer alacağı açıklaması hukukçular, kadın örgütleri ve muhalefet partilerden tepki çekmişti. Son olarak kadınları şiddet ve kötü muamele gördükleri evlere mahkum edecek uygulamaya ilişkin yandaş Yeni Akit Gazetesi'nin haberlerine Nevşin Mengü, tepki gösterdi.
Mengü, Twitter hesabından Yeni Akit gazetesinin ‘cephede kazandığı parayı eşine veriyor' başlıklı haberini paylaşarak “Kadın çalışmasın, evdeki görevlerini ihmal etmesin. doğursun, yemek yapsın vb, ama boşanınca da nafaka vermeyelim. e napsın bu kadınlar kardeşim taş mı yesin? madem nafaka vermek istemiyorsun, o zaman kadının eve kapanması için değil özgürleşmesi için mücadele vereceksin” ifadelerini kullandı.
Peki nafaka konusunda sivil toplum örgütleri ve kadın hakları platformları ne düşünüyor?
NAFAKANIN KALDIRILMASI KADINLARI ÇARESİZLİĞE İTER
Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı İdil Yalçın Şimşek Evrensel gazetesine verdiği demeçte şu ifadeleri kullanmıştı:
Aslında Türkiye’de ‘nafaka sorunu’ yok, ‘nafaka tahsil edilememe’ sorunu var. Biz avukatlar olarak kadınların nafakasını tahsil edemiyoruz. Nafaka konusunda erkeklerin bahsedilen mağduriyetlerine ilişkin elimizde bir veri yok. Adalet Bakanlığından veriler istedik ancak bir dönüş olmadı. Ayrıca Türkiye’de ortalama ne kadar nafaka bağlanıyor, bunun ne kadarı tahsil ediliyor, ne kadarı edilemiyor, Adalet Bakanlığının elinde böyle bir veri de yok. Zaten bağlanan nafakalar 250-300 lira arasında. İş boşanmaya gelip aile mahkemesine başvurulunca, herkes 2 bin 500 lira maaş aldığını ya da çalışmadığını iddia ediyor. Hakimlerin de eli kolu bağlanıyor. Dolayısıyla ortalama 250-300 lira nafaka bağlanıyor.
Kadınlar, şiddet gördükleri, kötü muamele gördükleri evlerde kalmaya devam edecek
Bizim en çok dikkat çekmeye çalıştığımız noktalardan biri şu; nafakanın kaldırılması kadınları çaresizliğe itecek. Kadınlar, şiddet gördükleri, kötü muamele gördükleri evlerde kalmaya devam edecek ve o evliliği sürdürmek zorunda kalacaklar. Türkiye’de hükümetin kadın politikası özetle, “Kadınlar evde otursun, 3-4 çocuk doğursun” şeklinde ama boşanınca “Kadın çalışabilir” deniyor. Peki, 10 yıl evde tuttuğunuz o kadın sonra çalışma hayatına nasıl girecek? 35-40 yaşında, iş deneyimi olmayan, boşanmış bir kadının iş bulabilme ihtimali bu ülkede sadece yüzde 8!
'Biz nafaka konusunda bir düzenlemenin gerekli olmadığını düşünüyoruz'
Dolayısıyla nafakanın yargı paketinde ya da başka türlü Meclis gündemine gelmesi gerektiğini düşünmüyoruz. Biz nafaka konusunda bir düzenlemenin gerekli olmadığını düşünüyoruz. Kanunlarda yer alan maddeler gayet yeterli. Şuna da dikkat çekmek istiyorum; anlatıldığı gibi “süresiz nafaka” diye bir şey zaten yok. Nafakanın sonlandırılacağı durumlar kanunda açıkça belirtiliyor. Bu durumlarda mahkemeye başvurulunca hemen kaldırılıyor, kaldırılmayanı ile hiç karşı karşıya gelmedik.
Biz kadınlar olarak bu haklar için yıllarca uğraştık, zorlu mücadelelerle kazandık. Sonuna kadar direneceğiz ve kazanılmış hiçbir hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz. Bir tanesinden bile vazgeçersek ardı gelecektir.