New York Borsası, bugün yaşanan işlemlerde bir Federal Reserve yetkilisinin faiz indirimleri konusundaki uyarıları ve artan tahvil faizlerinin etkisiyle negatif bir seyir izleyerek düşüşle kapanış gerçekleştirdi.
Kapanışta Dow Jones endeksi, 230 puanın üzerinde değer kaybederek yüzde 0,62'lik bir azalışla 37.361,12 puana geriledi. S&P 500 endeksi yüzde 0,44 azalarak 4.762,85 puana ve Nasdaq endeksi yüzde 0,19 azalışla 14.944,35 puana indi.
Fed'in para politikasını daha yavaş bir şekilde gevşetebileceğine yönelik banka yetkililerinden gelen açıklamalar, özellikle Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller'ın enflasyondaki düşüşlerin faiz indirimine olanak sağlayabileceğini ancak dikkatli olunması gerektiğini belirtmesi, yatırımcılar arasında belirsizlik yarattı. Waller, faiz indirimlerinin zamanlaması ve miktarının verilere bağlı olacağını vurgulayarak dikkatli bir politika izlenmesi gerektiğini ifade etti.
HİSSELER CİDDİ DÜŞÜŞE UĞRADI
Bu gelişmelerin ardından ABD'nin 10 senelik tahvil faizi 12 baz puan artarak yüzde 4,071'e yükseldi. Ayrıca, kurumsal tarafta Apple'ın Çin'de iPhone indirimleri yapması sonucunda hisselerinin yüzde 1'in üzerinde değer kaybetmesi ve Boeing'in 737 Max 9 modeliyle ilgili soruşturmaların devam etmesi nedeniyle Wells Fargo'nun şirketin notunu düşürmesiyle hisselerinin yüzde 8'e yakın düşmesi dikkat çekti.
Düşük maliyetli iş modeline sahip Spirit Airlines'ın hisseleri, ABD Adalet Bakanlığı ile aynı fikirde olan bir federal yargıcın JetBlue Airways tarafından satın alınmasını engellemeye yönelik kararının ardından yüzde 47'nin üzerinde değer kaybetti.
ABD'nin büyük bankalarından Goldman Sachs'ın hisseleri, geçen senenin son çeyreğinde net kar ve gelirinin beklentilerin üzerinde gelmesi sonrasında yatay bir seyir izlerken, Morgan Stanley'nin hisseleri aynı dönemde gelirinin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesine rağmen net karının azalmasıyla yüzde 4'ün üzerinde değer kaybetti.
ENDİŞELER ARTABİLİR
Analistler, ABD'de çarşamba günü açıklanacak perakende satış ve sanayi üretimi verilerinin piyasaların odağında olduğunu belirterek, söz konusu verilerin tüketici harcamalarındaki soğuma durumunu göstermesi halinde ekonomik büyümeye ilişkin endişelerin artabileceğini ifade etti.