Newsweek dergisi, hükümetin Gülen'in iadesi için ABD'nin yeni başkanı seçilen Trump'a şantaj yaptığını öne sürdü. İddiaya göre, Trump'ın Türkiye'deki iş ortağı Doğan Holding koz olarak kullanılıyor ve Doğan Holding'in Ankara Temsilcisi Muratoğlu da 'Trump'a şantaj yapmak için' tutuklandı.
Amerikan basını, başkan seçilen emlak zengini Donald Trump’ın iş ilişkileriyle başkanlık sürecinin çıkar çatışması yaratıp yaratmayacağını irdelemeye devam ediyor. Newsweek dergisi, bu çerçevede yayımladığı kapsamlı makalede, Türkiye hakkında çarpıcı bir iddia ortaya attı. Dergiye göre, İstanbul’daki Trump Towers’ın sahibi olan Doğan Holding’in Ankara Temsilcisi Barbaros Muratoğlu, ''Trump’a Fethullah Gülen’in iadesi için şantaj yapmak amacıyla’ tutuklandı.
''DIŞ POLİTİKA ŞANTAJI’
İddia, ödüllü araştırmacı gazeteci Kurt Eichenwald’ın kaleme aldığı ''Donald Trump’ın iş bağlantıları Amerikan çıkarlarını nasıl şimdiden tehlikeye atıyor'' başlıklı makalede yer aldı. Makalede, “Trump ailesinin ticari çıkarlarıyla Amerikan dış politikası arasındaki çatışmalar, müstakbel başkanın ve çocuklarının ticari gelirinin ötesine geçiyor. Şimdiden, ABD başkanının, ailesinin iş bağlantıları üzerinden bir yabancı ülke tarafından şantaja maruz kalabileceği bir durum söz konusu'' denildi.
''Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Trump’a Doğan Grubu’nu kullanarak baskı yapabileceğine inandığını’ yazan dergi, “Erdoğan, Trump üzerinde, Türkiye’deki iş ortaklarını tacize ve hatta tutuklamaya karşı hassas hale getirebilecek bir baskı gücüne sahip olduğuna inanıyor'' ifadelerini kullandı.
''Türkiye hükümetine yakın Ortadoğulu bir yatırımcı’ya dayandırılan dosya haberdeki iddialar şöyle:
Habere göre, Türkiye hükümetinin ve Erdoğan’ın Trump’a bakışı, yeni ABD başkanının ulusal güvenlik danışmanı General Michael T. Flynn’in Fethullah Gülen’in iade edilmesi gerektiğini vurgulayan makalesiyle değişti. Newsweek’in kaynağına göre, bu makaleye kadar Trump’ı Müslümanlar hakkındaki açıklamaları nedeniyle kınayan ve İstanbul’daki Trump Towers’ın adının değiştirilmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan ve yardımcıları, makalenin ardından ''Trump yönetiminin Gülen’i sınır dışı etmek için daha fazla kanıt talep etmeyeceğine’ kanaat getirdi.
''ERDOĞAN MÜSLÜMANLAR KONUSUNDA ELEŞTİRMEYİ BIRAKTI’
Newsweek, “Dolayısıyla, makaleden neredeyse hemen sonra, Erdoğan Trump’ı kınamayı bıraktı ve bunun yerine ona destek beyan etmeye başladı'' ifadesini kullandı. Dergi, Başbakan Binali Yıldırım’ın da ertesi gün Trump’ı kutlama açıklamasında Gülen’i iade çağrısı da yaptığına dikkat çekti.
''HER ŞEY BİR TELEFON KONUŞMASIYLA DEĞİŞTİ’
Dergiye göre, Doğan Grubu’yla ilgili durum da aynı gün, Erdoğan’la Trump arasındaki telefon konuşmasıyla ortaya çıktı. Bu konuşmada Trump’ın, İstanbul’daki iş ortağı, Aydın Doğan’ın damadı ve Doğan Medya’nın eski yöneticilerinden Mehmet Ali Yalçındağ hakkında Erdoğan’a, “Sizin büyük bir hayranınız'' dediği Türkiye medyasında da haberleştirilmişti. Türkiye basını bu sözleri ''Doğan Holding’e verilen bir koruma’ olarak yorumlasa da, Newsweek’in tespiti tam tersi. Dergi, Ortadoğulu kaynağına dayanarak şu ifadeleri kullandı: “Trump’ın Doğan ailesinin bir üyesini tesadüfen övmesi, Erdoğan’ın aklına, bu ilişkiyi müstakbel başkana baskı yapmak için kullanabileceğini getirdi.''
''ERDOĞAN GÜLEN’İ, TRUMP DOĞAN’I İSTEYECEK’
Doğan Grubu’na kesilen vergi cezalarını hatırlatan Newsweek, “Trump’ın iş ortağı Doğan hakkındaki nazik sözlerini duymasından sadece haftalar sonra, Erdoğan şirkete yeniden yüklendi. Şirketin Ankara temsilcisi ve 28 yıllık çalışanı Barbaros Muratoğlu gözaltına alındı'' diye yazdı.
Makaleye şu cümlelerle son verildi: “Erdoğan, Gülen’i ele geçirme girişimlerinde hüsran içinde; Trump, oradaki iş ortağı Doğan için çalışan bir yöneticiyi övüyor. Birkaç hafta sonra Doğan Grubu’nun üst düzey bir yöneticisi tel tel dökülen iddialarla gözaltına alınıyor. Eğer Erdoğan’ın hükümeti Trump ve çocuklarına milyonlarca dolar ödeyen bir şirket üzerindeki baskıyı artırırsa, İstanbul’daki binalardan akan gelir kesilebilir. Bu durum, Erdoğan’ın, kısa süre sonra Gülen’i sınır dışı etme gücüne sahip olacak Trump üzerinde baskı gücü olduğu anlamına geliyor. Türkiye hükümetiyle bağlantıları olan yatırımcı, Newsweek’e bu dinamiği şöyle izah etti: “Erdoğan, Trump’ın istediğine inandığı bir şeye sahip; Trump da Erdoğan’ın çaresizce istediği birisine sahip.''