Norveç, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) sunduğu yazılı beyanında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın Filistin topraklarında işledikleri suçlardan yargılanabileceğini belirtti. Norveç, Oslo Anlaşmaları'nın UCM’nin yetkisine engel teşkil etmediğini ve Filistin’in UCM'ye taraf devlet olarak kabul edildiğini vurguladı.
Norveç, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) sunduğu yazılı beyanında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında yakalama kararı çıkarılması talebini değerlendiren UCM’nin ilgili ön inceleme dairesinin, Roma Statüsü uyarınca Filistin topraklarında suç işleyen İsrailli yetkililer üzerinde yargı yetkisine sahip olduğunu ifade etti.
Norveç açıklamasında, Oslo Anlaşmaları’nın UCM’nin Netanyahu ve Gallant hakkında çıkarılacak yakalama kararına engel teşkil etmediğini belirtti. Oslo Anlaşmaları sürecine ev sahipliği yapan bir ülke olarak, Filistin’in bu anlaşmalar aracılığıyla yargılama yetkisi ve egemenliğinden feragat etmediğini vurguladı. Ayrıca, Oslo Anlaşmaları'ndaki sınırlamaların sadece Filistin’in kendi yargılamaları için geçerli olduğunu, UCM açısından böyle bir sınırlama bulunmadığını ifade etti. Norveç, Filistin’i devlet olarak tanıdığını ve Filistin’in UCM’ye resmi olarak taraf devlet statüsü kazandığını da belirtti.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) de UCM’ye sunduğu beyanında, üye devletlerinden 25’inin UCM’ye taraf olduğunu belirterek, Filistinli mağdurların Roma Statüsü’nün korumasından mahrum bırakılmaması gerektiğini ve İsrailli faillerin hukukun üstünde olmadığını vurguladı. İİT, bazı devletlerin İsrail'in Filistin halkına karşı uyguladığı acımasız saldırganlığı desteklemesinden üzüntü duyduğunu ve UCM’nin uluslararası suçların soruşturulmasında adaletin sağlanması rolünü korkusuzca ve eşit şekilde yerine getirmesi gerektiğini belirtti.
Hukukçular ve STK'ler de UCM’nin Filistin topraklarında suç işleyen İsrailli yetkililer hakkında yargı yetkisine sahip olduğunu savundu. UCM’ye beyan sunan hukuk profesörleri ve çeşitli STK'ler, UCM’nin İsrail vatandaşları hakkında tutuklama emri çıkarabilmesi gerektiğini belirtti.
İngiltere ise Filistin’in Oslo Anlaşmaları uyarınca İsrail vatandaşları üzerinde cezai yargı yetkisi kullanamadığı durumlarda, UCM’nin İsrail vatandaşları üzerinde yargı yetkisi kullanıp kullanamayacağı konusunda gözlemlerini sunmak istemişti. Bu girişim, UCM’deki Filistin soruşturmasını yavaşlatacağı yönünde eleştirilmişti. Eski Başbakan Rishi Sunak, UCM’nin Gazze'deki duruma yardımcı olmayacağı gerekçesiyle Netanyahu ve Gallant hakkındaki yakalama kararına karşı çıkmıştı. Ancak, yeni Başbakan Keir Starmer hükümetinin farklı bir tutum sergileyebileceği ve beyan sunmayabileceği belirtilmişti.
UCM’ye beyan sunma usulü, Mahkeme Kurallarının 103. maddesine göre, bir devlet, kuruluş veya kişinin yazılı veya sözlü olarak UCM’ye görüş bildirebilmesine olanak tanır. Bu usul, davanın doğru bir şekilde karara bağlanması için gerekli görüldüğünde kullanılır ve birçok ülke ve kuruluş, Mahkemenin vereceği kararı etkilemek amacıyla bu hakkı kullanır. UCM, daha önce Sudan eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir ve Filistin topraklarındaki yargı yetkisine ilişkin Amicus Curiae beyanda bulunulmasına izin vermişti.