"Nüfusun yüzde 14'ü 'Sosyal Güvenlik Sistemi' dışında!"

Aykut Erdoğdu,  16 yılda bütçeden SGK’ya 448 milyar dolar aktarılırken, Türkiye’nin toplam dış borç stokunun 453 milyar dolar olduğuna işaret ederek...

Aykut Erdoğdu,  16 yılda bütçeden SGK’ya 448 milyar dolar aktarılırken, Türkiye’nin toplam dış borç stokunun 453 milyar dolar olduğuna işaret ederek, “Bu durum, bütçeden SGK’ya çeşitli kalemlerde yapılan transferin,  Türkiye’nin dış borç stoku kadar olduğunu gösteriyor” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun her yıl giderek artan oranlarda açık vermesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, sosyal güvenlik sisteminin asgari düzeyde açık vermesinin arzu edildiğini kaydederek şöyle devam etti:

“Ancak bunun sağlanması amacıyla Türkiye’de gerçekleşen reform, emeklilik yaşının ‘mezarda emeklilik’ seviyesine yükseltilmesi anlamına geliyor. Prim ödeme gün sayısı, aylık bağlama oranları ve endeksleme katsayısının bütünüyle kötü tasarlanmış bir şekilde ve dönüşümün yükünün emeklilere ve emekli olacaklara yıkılmak üzere değiştirilmesi kabul edilemez.  Üstelik söz konusu dönüşüm sonrasında da SGK açıkları hızla artmaya devam ediyor.”

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun resmi verilere göre 2019 yılında 47 milyar TL’den fazla açık vermesinin beklendiğine işaret eden Erdoğdu şunları söyledi:

“Ancak SGK’nın gerçek açığını hesaplamak için devlet katkısını da dikkate almak gerekir. Bu takdirde SGK’nın 2018 yılında 73 milyar TL açık verdiği, 2019 yılında bu açığın geçen yılın rakamını aşmasının beklendiği görülüyor. Bütçeden SGK’ya yapılan transferler de her yıl artmaya devam ediyor. 2018 bütçesinde SGK’ya 150 milyar TL transfer yapıldı. 2003-2018 yıllarındaki SGK’nın açığına devlet katkısı da eklenerek gerçek açık rakamı hesaplanırsa, SGK açığı toplamda 647 milyar TL’ye ulaşmış görünüyor. Çeşitli kalemler altında SGK’ya transferin 16 yıllık toplamı ise 448 milyar doları geçti. Türkiye’nin toplam dış borç stoku ise 453 milyar dolar. Yani bütçeden SGK’ya aktarılan miktar Türkiye’nin dış borç stoku kadar.”

NÜFUSUN YÜZDE 14’Ü SİSTEM DIŞINDA

Sosyal güvenlik sisteminin sürekli açık veren bir sistem olduğunu ve bu açıkların finansmanının bütçeye yük oluşturduğunun altını çizen Erdoğdu, “Sürekli verilen açıklara karşın 2018 yılı verileri, 12 milyon yurttaşın, nüfusun yüzde 14’ünün sosyal güvenlik sisteminin kapsamı dışında olduğunu gösteriyor” dedi.

Erken emeklilik uygulaması, prime esas kazancın düşük gösterilmesi, kayıt dışı istihdamın yüksekliği, prim tahsilat oranının düşüklüğü ve dönem dönem çıkarılan afların, sosyal güvenlik sisteminin gelirlerini azalttığını anlatan Erdoğdu, “AKP iktidarının bu sorunlar karşısında bulduğu çözüm, emeklilik yaşını kademeli olarak artırmak oldu. Prim gün sayısı nihai olarak 7200’e varacak şekilde yapılan artırımlarla emeklilik yaşı, 2048 itibarıyla bütün çalışanların ancak 65 yaşında emekli olabileceği bir düzenleme getirildi. Bu durum, emeklilik koşullarını geriye yürütmek ve prim ödemelerini tamamlamış olanların emekliliklerini geciktirmek gibi bir sorun ortaya çıkardı” diye konuştu.

SAĞLIK HAKKI TİCARİLEŞTİ

Erdoğdu, 2003 yılında başlatılan, “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile kamusal sağlık harcamalarının artmaya devam ettiğini, diğer yandan bu program ile katılım ve katkı payı altında yurttaşların cepten sağlık hizmeti satın almalarının yasalaştırıldığını bildirerek şu görüşleri dile getirdi:

“AKP’nin Sağlıkta Dönüşüm Programı, sağlık hakkını ticarileştirdi, sağlık harcamalarını üstlenen kesimlerin harcamalar içindeki yükünü ve sağlıktan para kazanan kesimlerin paylarını değiştirdi.  Cari sağlık harcamalarından gelir elde eden taraflardan, ayakta bakım hizmeti veren doktorlar ile kliniklerin gelirindeki artış yüzde 289 ile toplam harcamalardaki artış hızının 80 puan altında kaldı. Eczane ve tıbbi gereçler satanların gelirindeki artış yüzde 230 ile çok daha düşük düzeyde gerçekleşti. Cari sağlık harcamalarından pay alanlar içinde geliri ortalamanın üzerinde artan tek taraf hastaneler oldu. Hastanelerin gelirleri yüzde 509 arttı. SGK’nın hastanelere yaptığı ödemelerin miktarı yüzde 571 gibi, toplam cari harcamalardaki artışın hemen hemen 200 puan üzerinde bir artış gösterdi. Ailelerin cebinden hastanelere giden para miktarı ise yüzde 1389 gibi fahiş bir artış gösterdi. Hastanelerin yıllık gelirinde meydana gelen artış ile  SGK’nın cari sağlık harcaması yükünde meydana gelen artışın neredeyse eşit olması, AKP’nin yaptığı dönüşümün özünün, sağlıkta yükü SGK’nın sırtına yıkarken, gelirleri hastanelere kanalize etmek olduğunu gösteriyor.”

SOSYAL GÜVENLİK, POLİTİK TERCİH SORUNU

Sağlıkta dönüşüm sürecinde mevcut harcamalarda SGK payının artırılmasının, SGK açıklarını büyüttüğünü kaydeden Erdoğdu, sosyal güvenlik sisteminin açıklarının giderilmesinin, sosyal güvenliğin bütününü kapsayan bir dönüşümle sağlanabileceğine işaret etti. Erdoğdu açıklamasını şöyle tamamladı:

“Finansman sorunlarının giderilmesinin temel yolu, kayıt dışı istihdamın kayıt altına alınması, sigortasız işçilerin sigortalanması, sigorta primlerini gerçek ücretlerin altında göstererek yapılan prim hırsızlığına son verilmesidir. Ücretlerin insanca yaşanacak seviyeye çekilmesi ve kadın istihdamının güçlendirilmesi yoluyla, sosyal güvenlik sisteminin prim gelirlerini büyütmek ve sistemi güçlendirmekle mümkün. Sigortalı çalışan istatistiklerini aylardır yayınlamayan, bilgi gizleyenlerin sosyal güvenlik sistemini düzeltmesi beklenemez. Güçlü bir dönüşüme destek olacak biçimde az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması ilkesine dayalı bir vergi reformu, bütçe dengelerini gözeterek sosyal harcamaların artışına olanak tanır. Başka bir ifadeyle sosyal güvenlik sorunu, politik tercih sorunudur. İnsanca, hakça

bir düzenden yana olanların piyasacı olmayan ve toplumsal adaletsizlikleri ortadan kaldıran düzenlemelerle sosyal güvenlik yükünü paylaştırması gerekir.”'

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.