Babacan yazısında, "Bunların etkisiyle yapılan taslak çalışmalar, kadınların nafakasız kalması, boşanmanın zorlaşması sonucunu doğurmaya adaydı. Kaldı ki yapılan araştırmalar bugün dahi mahkemelerin hükmettiği nafakaların yüzde 50’sine yakınının ödenmediğini gösteriyor. Bu gelişmeyi fark eden AK Partili bazı kadın milletvekillerinin kulis yaptığını biliyoruz. Aile Bakanlığı’nın, “Nafakayı süreli diye sınırlamayın, süresine mahkeme karar versin” diye devreye girdiği belirtiliyor. Sonuçta 'mevcuttan daha iyi olmayacaksa, yasaya dokunmayın' noktasına gelindiği aktarılıyor. 'Nafakanın sonu İstanbul Sözleşmesi gibi olmasın' dediklerini biliyoruz. Bu konuda tüm kadın örgütlerinin ayakta olduğunu söylemeye gerek yok. Gelinen noktada, bu yoğun faaliyet bakanı da ikna etmiş olmalı ki, bakanlığın gündeminden çıkardı." diye ifade etti.