Nuray Babacan yazdı: Çekişen bakan hikayeleri

Seçimlerden sonra kurulan yeni kabine ve değiştirilen bakanlar arasındaki çekişmeler, iktidar değişmiş gibi ses getiriyor.

AKP içinde öylesine ekipleşme var ki, gelen bakan bir önceki ekibe güvenmediği için üst yönetimi toptan değiştiriyor. Hatta ilginçtir, “Görevde kalmasını istediğiniz isimler var mı” diye soran bir bakanın, ilk önce kendisine bildirilen bu isimleri görevden aldığı anlatılıyor.

EN ÇOK KONUŞULANLAR

Halef-selef hesaplaşmasının en bilinen ve görünen örneği eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yeni bakan Ali Yerlikaya. İkisi arasındaki sorun o kadar gün yüzüne çıktı ki, biz de bu köşede birkaç kez konu etmek zorunda kaldık. İçişleri Bakanlığı’nda anlayış ve tavır değişikliği anlamına gelen yeni görevlendirmelerin sonuçları zaman içinde görülecek.

İSİM İSTEDİ AMA

Diğer bakanlıklardaki görev değişiklikleri ve ‘temizlik operasyonları’ da en az İçişleri Bakanlığı kadar ilginç. Örneğin Çalışma Bakanlığı. Eski ve yeni bakanın ortak bir geçmişleri var. Her ikisi de Cumhurbaşkanlığı Politika Kurullarında görev yaptı. Yani birlikte mesaileri oldu. Yeni bakan Vedat Işıkhan’ın Vedat Bilgin’e “Görevde kalmasını istediğiniz isimler varsa, bildirin” dediği, ilk iş olarak da ismi bildirilen 5 kişiyi görevden aldığı anlatılıyor.

NEBATİ’NİN KADROSU

Örneğin, Hazine ve Maliye Bakan Nureddin Nebati’nin danışman ve müşavir kadrosundaki isimler ve harcamaları bayağı konuşuldu. Görevle doğrudan ilişkisi olmayan kadrolar saptanmış. Ayrıca, bu kadronun yaptığı harcamalar ve temsil giderlerinin yüksekliği de dikkat çekmiş. Şimdi de ilkesel olarak farklı görüntü veren yeni Bakan Mehmet Şimşek’in dağıttığı bonkör görevler konuşulmaya başladı.

DÜĞÜNDEKİ İLGİNÇ TOPLULUK

Görevden alınan eski bürokratların halleri de çok komik. Geçenlerde İstanbul’da yapılan bir düğünde nikah şahidi olan Berat Albayrak’la aynı kareye giren ve etrafında kümelenen isimlerin tamamının ‘eski bürokrat’ olduğu anlatılıyor. Biri de Maliye eski Bakanı Nurettin Nebati. Nebati’nin durumu için “Hiçbir konuda inisiyatif kullanamadı, sadece kullanıldı” diyenler az değil. Kendini eğitime vakfettiği babası tarafından açıklanan Berat Albayrak’ın nikahta yaptığı konuşmadaki “Aslolan şükür ve sabırdır” sözleri, “Ermiş mi bu?” diye esprilere konu olmuş.

EZELİ RAKİPLER

Bir başka çekişme Meclis’te yaşandı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a görevi devreden Mustafa Şentop’un arası ezelden beri hiç iyi değildi. Şentop’un giderayak kadroya aldığı 22 kişinin isminin bizzat bu ekip tarafından sızdırıldığı iddia ediliyor. Sadece bununla kalsa, ilkesel ve hukuki yönden tartışılabilecek bu tavıra içerleyenler de var. Şentop’un başkalarının işini yapıp, kendi işlerini yapmadığını gören AKP’liler de bu listeleri görüp sitem ediyorlar. Anlayacağınız iç hesaplaşmalar ve dedikodular bitmiyor.

SANATÇI AKREDİTASYONU!

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 11 ili kapsayan Kültür Yolu Festivalleri büyük ilgi gördü. Tüm sanat etkinliklerinin her ilde bir hafta içerisinde yapıldığı festivallerin kültürel katkısı kadar, yapılan kentlere ekonomik katkısından söz ediliyor. Özellikle küçük yerleşim yerlerinde esnaf ve yerel iş insanları etkinliklerle gelen ekonomik canlanmadan çok memnun.

SANATA BAKIŞ!

Bizim konumuz, bu festivalin içini boşaltmak için uğraşan muhafazakar kafalar. Zaten festivallere davet edilmeyen ambargolu sanatçıları herkes biliyor. Bununla kalmıyor, festivali düzenleyen ekibin, davet ettiği sanatçılara itiraz eden AKP’li il ve ilçe yöneticileri, AKP’li belediye başkanları olduğunu öğrendik. “O bize gitmez, muhalif” diye ‘sanatçı ayıklaması’ yapmaya çalıştıklarını da öğrendik.

SANATÇI TARAMASI!

Yani tüm sanat kültür ailesini kapsamadığı için zaten eleştirilen festivali daha da daraltmak için uğraşan muhafazakarlar olduğu, bakanlığın bunlara direndiği anlatılıyor. Zaten, festivalde yer alabilen sanatçıların hepsinin “LBGT açıklaması olup olmadığı, cumhurbaşkanına yönelik eleştirel sözler sarf edip edilmediğinin” tarandığını da söyleyelim.

Sanatın özgürlük olduğunu unutanlar, kendi ideoloji ve dar bakışıyla ‘sınır’ koyduğunda ‘kalite’ sorunuyla karşılaşacaklarını yaşayarak gördüler anlaşılan.