TBMM’nin yeni yasama yılına başlamasıyla birlikte, geçtiğimiz dönem kapalı kapılar ardında yapılan ‘ahlaki olmayan müdahaleleri’ anımsadık. Yasalar hazırlanırken, toplumun yararı yerine belli grupları ve şirketleri gözeten lobicilik faaliyetlerinin örnekleri hala aklımızda. Yeni dönemde, ‘çıkar ve avantaj’ sağlamak isteyenlere geçit vermeyen bir anlayışı umarak buraya not düşelim.
KAMUOYU YARARI NEREDE?
Güçlü grupların ve sektörde tekel durumunda olan şirketlerin yasalarda istemedikleri düzenlemeleri engellemek için basın mensupları, siyasiler ve bürokratlar üzerindeki lobi faaliyetleri çok eskidir. Ancak en masum haliyle sektörün derdini anlatmak ve yanlış yapılmasını önlemek olarak yapılması gereken bu faaliyet, son yıllarda kamuoyu yararına olacak yasaları engellemek için kullanılıyor. “Bu iş için şu kadar para ayırdık, şu kadar medya mensubu bize çalışıyor” diyebilecek kadar işi ileri götürenler olduğunu söyleyelim.
SİLAH LOBİSİ
En vahim örnek ‘silahlanmanın önlenmesi’ yasası. Zira yasa iki dönem genel kurul aşamasına gelmesine rağmen silah tüccarlarının lobisi nedeniyle hala çıkartılmadı. Bizzat yasa çalışmalarında görev alan siyasiler, yapılan baskıları anlatırken önce daire başkanı, ardından genel müdür, en son dönemin ilgili bakanının devreye girerek, tüfek üreten bir firmanın aleyhine olacak tek bir madde için nasıl uğraştıklarını anlatıyorlar. Tek bir firmanın korunması için sarf edilen acayip çaba siyasetçiyi çileden çıkarmış.
ERDOĞAN’IN HABERİ YOK
Olay o kadar büyümüş ki, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı kastederek ‘beyefendi böyle istiyor” denildiği bile anlatılıyor. Cumhurbaşkanının konudan haberinin olmadığını ortaya çıkaran siyasetçi, düzenlemenin hala yasalaşmadığının altını çiziyor.
KİMİN YARARI?
Kamu yararı yerine şirket çıkarından yakınan kişi AKP’li bir siyasetçi, silah firması lehine kulis yapan dönemin AKP’li bakanı. Daha komiği, o dönem bu yasaya oy vermesi istenenler arasında silah ticareti yapan AKP’li milletvekili de vardı. Bunu bir Amerikan filminde izleseniz, abartılı bulabilirsiniz.
SAVAŞ SÜRÜYOR
Başka bir örnek ise geçtiğimiz dönem e-ticaret yasasında yaşanmıştı. Yasanın çıkmasına engel olmak isteyen büyük e-ticaret şirketleri, açık açık konuşulmuştu. Savaş aynen devam ediyor. Anayasa Mahkemesi’ne götürülen yasanın iptal edilmesini isteyenlerle, istemeyenlerin kapalı kapılar ardındaki mücadelesi sürüyor. Sektörde tekel durumundaki şirketlerin AYM’de kulis yaptığı iddia ediliyor.
TEKEL DURUMUNDAKİ ŞİRKETLER
Bu alandaki kâr marjının çok yüksek olması nedeniyle büyük şirketlerle küçük şirketler arasında kavga var. Küçük şirketler, kendilerine yaşama hakkı tanınmadığı, devlet ise sistemin dışında kaldığını ve elde edilen gelirden vergi almadığı iddiasında. Diğer taraftan yerli e-ticaret firmaları, küresel aktör olma yolunda ilerlerken yasanın önlerini tıkayacağını, yabancı şirketler ise Türkiye’de kalma amaçlarının ortadan kalkacağını savunuyor.
Bakalım yeni dönemin sorumlu siyasetçileri bu tür yasalar önlerine geldiğinde ne yapacak?