İşte bunu içeren bir zam paketi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önüne gitti. Erdoğan’ı bile şaşırtan yüksek rakam, vatandaşa maliyetinden çok, yerel seçim maliyeti nedeniyle ertelendi. Ertelendi derken Erdoğan’ın talimatıyla üç aşamada yapılacak.
Seçim freninin hikayesi
Geçtiğimiz günlerde sanayi ve ticarethane abonelerinin kullandığı elektriğe yapılan yüzde 20 zammın bir hikayesi var. Şimdilik konut abonelerinin kullandığı elektriğe zam yapılmazken hazırlanan ‘zamlı paketin’ bunun neredeyse üç katı olduğu anlatılıyor. Yani vatandaşlar, martta yapılacak yerel seçimin uzatmalarını yaşıyor.
Üç katını öngördüler
Edinilen bilgiye göre bütçe ve enflasyon krizi yaşayan ekonominin yeni yönetimi, tüm maliyet hesaplarını da içine katarak sanayi, tarım, ticarethane ve konutlarda yapılması gereken elektrik ve doğal gaz zammına ilişkin hazırlıklarını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sundular. Açıklanan yüzde 20 zammın en az üç kat daha fazla artış içeren paket, Erdoğan’ın itirazıyla karşılaştı.
Üç aşamada yapın
İtirazın kaynağı ise yaklaşan yerel seçimler. Seçimlerden önce yapılacak böylesine dehşet verici bir artışın ‘oylara’ etkisini hesaplayan Erdoğan’ın, “Şu aşamada bunu uygulayamazsınız. Üç aşamada yapın. Kalabilenler yerel seçim sonuna kalsın” dediği belirtiliyor. Yüzde 20 zam rakamının böyle bulunduğu aktarılıyor.
Tek ölçü yerel seçim
Hükümetin bu kaçış planı; uygulanan yanlış politikalar yüzünden yaşanan gerçek enflasyonun görünür olmasını engelleme, yerel seçimlerden önce vatandaşın gözünü boyama, maaşların yeniden artırılması gibi sorunları yerel seçimlerden sonrasına erteleme amacı taşıyor. Her seçimden önce ve sonra aynı senaryoyu uygulamaya koyan AKP iktidarı, ‘hak arama, hesap sorma’ mekanizmasıyla ilgilenmeyen Türk halkının hafızasına güveniyor anlaşılan!
İyimser konuşmalar
Diğer yandan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın iyimserliğini koruduğuna ilişkin kulis haberleri geliyor. Siyasiler, sanayiciler ve iş insanlarıyla yapılan her toplantıda, yabancı fonlardan ilgi gördüklerini anlatmaya devam ediyorlar. Erkan’ın yabancı fonlardan Türkiye’ye ilgilerini gösteren ‘telefonlar’ aldıklarını, ilginin kaynağının daha çok Körfez ülkeleri olduğunu, batılı fonlarla güven ilişkisi kurmak için gerekenin yapıldığını anlattığı belirtiliyor.
Peki gerçekler!
Mehmet Şimşek de en az onun kadar iyimser! Her toplantıda, “Temel amacımız ülkemizin kalkınma sürecini hızlandırmak, küresel değer zincirlerinde yükselmek, dünya ticaretinden daha fazla pay almak ve vatandaşlarımızın refahını artırmaktır. Vatandaşlarımızın refahını artıracak sürdürülebilir büyümenin yolu yatırım, istihdam ve verimliliği artırmaktan geçmektedir. Yatırım ve istihdam artışı için öngörülebilirlik, güven ve makro finansal istikrarın varlığı önem arz etmektedir. Bunun yanı sıra bütçe dengesinin uluslararası kriterler seviyesinde seyretmesini sağlamak üzere kamu harcamaları rasyonelleştirilecek ve tasarruflar artırılacaktır. Kamu tasarruflarındaki artış cari dengeyi de destekleyecektir” dediğini biliyoruz.
‘Öngörülebilirlik, güven ve uluslararası kriterler’ bakanın her toplantıda tekrarladığı sözler. Peki, ‘Yargıya müdahale, hukuksuzluk, adil yargılama sorunu’ gibi güvensizlik yaratan kararlar kimin?