ABC Gazetesi/ ÖZEL
Sosyal Haklar Derneği Genel Başkanı Can Atalay, Sanatçı Orhan Aydın, Emekçi Hareket Partisi Genel Sekreteri Emre Öztürk, Eski Yarsav Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, HDP'li Şamil Altan, Taksim Dayanışmasından Mücella Yapıcı, SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla bugün sabah saatlerinde İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde hakim karşısında çıkacak.
İç Güvenlik Paketi'nde yer alan anayasal ve demokrat hakların özgürce kullanımına karşı maddeleri protesto etmek amacıyla Taksim'de gerçekleştirilen eylemde yapılan konuşmalar ve atılan sloganların gerekçe gösterilmişti.
YARSAV eski başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ilk duruşmada "Cumhurbaşkanına hakaretten yargılanıyoruz ancak diplomanın kuşkulu olması nedeniyle Erdoğan'ın cumhurbaşkanı sıfatı olup olmadığının mahkemeniz tarafından araştırılması gerekir" sözleriyle Erdoğan'ın tartışmalı diplomasını sormuştu.
Mahkemenin bugünkü duruşmada Eminağaoğlu'nun bu talebini değerlendirmesi bekleniyor.
Duruşma öncesi ABC'ye konuşan Eminağaoğlu 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçuna ilişkin ilgili ceza maddesinin Anayasa'daki eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirterek şu açıklamayı yaptı;
"Hakkımda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaretten açılan davanın ikinci duruşması 15.11.2016 tarihinde olup, bu davanın 17.6.2016 tarihli ilk duruşmasındaki savunmam da ayrıca; Hakaret suçları yönünden Cumhurbaşkanına özgü olarak ayrıca düzenleme yapılmasının Anayasa’ya aykırı olduğu, bu bağlamda; Suç ve ceza adaletine, eşitlik kuralına ve ayrımcılık yasağına aykırılık ta yaratıldığı, hakaret suçlarında Anayasal yönden söz konusu olan ispat hakkına yer verilmediği de vurgulanmıştır.
Ceza yargılamasında, gerçek durumu araştırma zorunluluğu karşısında da, atılı suç tarihinde geçerli bir Cumhurbaşkanı’nın olup olmaması yönünden, Erdoğan için yükseköğrenim diploma durumunun ön sorun yapılıp araştırılması,
Yapılacak araştırmada mahkemece de diplomasızlık saptanır ise, durumun “tam kanunsuzluk'' bağlamında YSK’na iletilip, YSK’nın tam kanunsuzluk bağlamındaki kararlarının geçmişe etkili olması karşısında da,
YSK’nın vereceği kararın, olay tarihinde geçerli bir Cumhurbaşkanı bulunup bulunmadığı, bu davadaki atılı suçlamanın da, olay tarihinde geçerli bir Cumhurbaşkanına yönelik olup olmadığı yönünden sonuca etkili olması nedeniyle, YSK’nın bir süreye bağlı olmadan inceleyerek vereceği bu konudaki “tam kanunsuzlukla'' ilgili kararına kadar bu davanın sonuçlandırılmaması talebinde de bulunulmuştur.
Mahkemece, Anayasaya aykırılık konusunun 15.11.2016 tarihli oturumda karara bağlanacağı ifade edilmiş, YSK ile ilgili talep konusunda bir karar verilmemiş olup, Ağustos 2016 tarihinde Erdoğan, bu dava ile ilgili yakınmasından vazgeçmiş ise de, bu vazgeçmesi sadece davadaki kendi taraf sıfatını ortadan kaldırmakta, atılı suç yakınmaya bağlı olmadığından, dava devam etmektedir."